Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/1954 E. 2021/3432 K. 21.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1954
KARAR NO : 2021/3432
KARAR TARİHİ : 21.06.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL – TENKİS

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanın 23303 ada 1 parselde yer alan mesken niteliğindeki 9 nolu bağımsız bölüm ile arsa niteliğindeki 23302 ada 8 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satış işlemlerinin muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi, davalının devir tarihinde dava konusu taşınmazları alacak ekonomik gücünün bulunmadığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamında belirtilen hissesi oranında adına tesciline karar verilmesini, mümkün olmadığı takdirde tenkisini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, satışın gerçek bir satış olduğunu, ayrıca satışın üzerinden 16 yıl geçtiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle, dava konusu 23302 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının miras hissesi oranında tapu iptali ve tescile, 23303 ada 1 parsel 9 nolu bağımsız bölüm yönünden ise taşınmaz 20.05.2010 tarihinde dava dışı …’e satıldığından bahisle davacının miras hissesine isabet eden bedel olan 15.937,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin karar, Dairece; “… 8 parsel sayılı taşınmaz bakımından mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temliki tasarrufun diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur… Bilindiği üzere; taraflar arasındaki çekişme hangi hususa ilişkin ise; taleple bağlı kalınarak çekişmenin giderilmesi asıldır. Anılan bu kural, 6100 sayılı HMK.’nun 26.maddesindeki ”Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.” hükmünün bir gereği olup, istek dışına çıkılarak karar verilemez.Ne var ki, davacı 01.06.2010 havale tarihli dava dilekçesi ile dava konusu 23303 ada 1 parsel 9 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı taktirde tenkis isteminde bulunmuş, mahkemece davacının tenkis talebi yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın davacının talebi dışına çıkılarak davalı, taşınmazın davacının miras payına karşılık gelen bedeli yönünden tazminata hükmedilmiştir. Hâl böyle olunca mahkemece toplanan ve toplanacak delillere göre, davacının tenkis talebi yönünden bir değerlendirme yapılması ve çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.‘’gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davaya konu taşınmazların davalıya devrinin muvazaalı olduğu, davacının saklı payının ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 375,36. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.