Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/1684 E. 2022/1112 K. 14.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1684
KARAR NO : 2022/1112
KARAR TARİHİ : 14.02.2022

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalıların istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 14.02.2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat … geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı … vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
Davacı, davalılar ile ortak mirasbırakanı …’ın 164 parsel (ifrazla 160 ada 75 ve 76 parsel) sayılı taşınmazını davalılara mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak devrettiğini, davalıların mirasbırakanın ilk eşinden doğma çocukları olduğunu, taşınmazın davalılara satışı için hiçbir haklı ve makul neden bulunmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, devrin davacının bilgisi ve rızası ile yapıldığını, işlemin davalıdan saklanmadığını, mirasbırakanın dava dışı 6 no.lu bağımsız bölümün intifa hakkını davacıya temlik ederek paylaştırma amaçlı hareket ettiğini, mal kaçırma kastı olmadığını ve davanın süresinde açılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlar, aşamada davalı …’nin ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/12/2018 tarihli ve 2014/266 E., 2018/345 K. sayılı kararıyla; davacıya mirasbırakan tarafından temlik edilen bir taşınmaz bulunmadığı, mirasbırakanın en değerli taşınmazını ilk eşinden olan davalı kızlarına devretmekteki amacının mirasçıdan mal kaçırmak olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; devirden davacının haberinin olduğunu, uzun yıllar sonra açılan davanın iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını, dinlenen tanık beyanları ile de bu hususun doğrulandığını, taşınmazın satış tarihindeki bedelinin makul olduğunu, mirasbırakanın asıl amacının davalılara dava konusu taşınmazı satıp, satış bedelini davacıya vermek ve dava dışı taşınmazında da davacı lehine intifa hakkı tesis etmek olduğunu, satış bedeli ile davacıya 187 ada 18 parseldeki 17 no.lu bağımsız bölüm ile zemin kat 40 no.lu dükkan vasıflı taşınmazın alındığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10/03/2021 tarihli ve 2019/721 E. 2021/389 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın taşınmaz satma ihtiyacının bulunmadığı, davalıların denkleştirme iddiasında bulundukları, ancak davacıya intifa hakkı verilen taşınmaz bedeli ile dava konusu taşınmaz bedeli arasında fahiş fark bulunduğu, satış bedelinin ödendiği savunmasının kanıtlanamadığı, mirasbırakanın temlikteki gerçek amacının mirasçıdan mal kaçırmak olduğu ve temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
İstinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706., Türk Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriği, toplanan deliller ve yukarıda değinilen ilkeler karşısında, kararın (IV/3) no.lu bendinde belirtilen gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, Mahkemece doğru sicil oluşturma ilkesi uyarınca davacının miras payı oranında iptal ve tescile, kalan payın ise davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davalı … ve dahili davalılar yönünden de tapu iptal ve tescil hükmü kurularak, dava konusu olmadığı halde davalılar uhdesinde kalan payların tescil nedeninin değiştirilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle:
1. Davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2. İlk Derece Mahkemesinin 19/12/2018 tarihli ve 2014/266 E. 2018/345 K. sayılı kararında hükmün 1. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine 1. bent olarak ‘’ 1-Davanın kabulü ile; Dava konusu Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Mıhlı Köyü 160 ada 75 parsel sayılı taşınmazın davalı … adına olan tapu kaydının taşınmaz 8 pay kabul edilerek; 2 payının iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan 6 payın davalı … uhdesinde bırakılmasına,
Dava konusu Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Mıhlı Köyü 160 ada 76 parsel sayılı taşınmazın davalı … adına olan tapu kaydının taşınmaz 8 pay kabul edilerek; 2 payının iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan 6 payın davalı … uhdesinde bırakılmasına,’’ cümlesinin eklenmesine ve kararın bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren A.A.Ü.T. uyarınca gelen temyiz eden davalılar vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine; 14/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.