YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10723
KARAR NO : 2023/4954
KARAR TARİHİ : 28.09.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/146 E., 2020/103 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tcscil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi ve diğer davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, … ili, … ilçesi, … köyünde bulunan, kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın mirasbırakan babalarına ait 166 ada 3 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu, müvekkilleri tarafından uzun yıllardır davasız ve aralıksız olarak malik sıfatı ile kullanıldığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya kamunun yararlandığı veya özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden bulunmadığını ileri sürerek mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2013 tarihli ve 2010/149 E. 2013/49 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararları
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin; 15.12.2014 tarihli ve 2014/11291 Esas, 2014/15158 Karar sayılı kararıyla, öncelikle … Büyükşehir Belediyesi’nin ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu ilçe belediyesinin davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması için davacı tarafa 6100 sayılı HMK’nın 115/2 nci maddesi gereğince kesin süre verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine temsilcisi ve dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin; 07.09.2019 tarihli ve 2016/127843 Esas, 2019/5294 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyulduğu halde Büyükşehir Belediyesinin davaya dahil edilmediği anlaşıldığından …’nı da davaya dahil etmesi için davacıya süre verilmesi gereğine değinilerek ikinci kez bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu edilen alanın, davacılara ait 163 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki evlerinin avlu kısmını oluşturduğu, davacılar ile mirasbırakan babalarının bu kısmı nizasız ve fasılasız olarak 20 yıldan fazla bir zamandır malik sıfatıyla kullandıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve diğer davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Hazine temsilcisi, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
2. … vekili, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu hukuka aykırı karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. … vekili, yasal hasım olan müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 17 inci; 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun (TMK) 713/1 inci, 190 ıncı; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Çekişmeli taşınmazın yörede 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakıldığı saptanmıştır.
2. Mahkemece, dava konusu edilen taşınmaz hakkında davacılar lehine zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için öncelikle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, 3402 sayılı Kanun’un 14 üncü ve 17 nci maddeleri uyarınca gerekirse emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak ekonomik amaca uygun zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur.
3.Somut olayda;12.10.2012 tarihinde yapılan keşifte dinlenilen davacı tanığı ve mahalli bilirkişiler beyanlarında, dava konusu taşınmazdan davacılar, akrabaları ve köydeki herkesin geçtiğini, çevresinin bir kaç yıl önce kapatıldığını belirtmişlerdir. Bu haliyle davacılar dava konusu taşınmazı 20 yılı aşan süreyle malik sıfatıyla, aralıksız ve ekonomik amaca uygun zilyet olarak kullandıkları iddiasını ispatlayamamışlardır.
4.Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisi, davalı … vekili ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.