Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/10389 E. 2022/1721 K. 03.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10389
KARAR NO : 2022/1721
KARAR TARİHİ : 03.03.2022

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/05/2021 tarihli ve 2018/579 Esas, 2021/191 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10/11/2021 tarihli ve 2021/1241 Esas, 2021/1437 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ortak mirasbırakan babaları …’ın 146 parsel sayılı taşınmazını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, bu hususun dava dışı diğer kardeşler tarafından açılan Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/75 Esas, 2018/233 Karar sayılı dava dosyasında kesinleşen karar ile sabit olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, daha önce açılan davayı muris muvazaası nedeniyle değil, mirasbırakanın vasiyeti gereğince mirasta denkleştirmeyi, taksimi sağlamak amacıyla kabul ettiğini, mirasbırakanın sağlığında tüm çocuklarına kazandırmada bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/05/2021 tarihli ve 2018/579 Esas, 2021/191 Karar sayılı kararı ile, mirasbırakanın paylaştırma iradesinin bulunduğu ve bu iradeyi eyleme dönüştürdüğü, geride başkaca taşınmazlarının kaldığı, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, satışın gerçek satış olmadığını, mirasbırakanın amacının bağış yapmak olduğunu, davalının hiçbir bedel ödemediğini, gayrimenkulleri alacak gücünün olmadığını, satıcının da gayrimenkul satmaya ihtiyacının olmadığını, taşınmazların tapudaki satış değerinin gerçek değerinin çok altında olduğunu, bu dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak davacının diğer kardeşleri olan … ve …’ın muvazaa nedeni ile Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/211 Esas sayılı dava dosyasında tapu iptali ve tescili davası açtıklarını, Mahkemece her iki parsel için de verilen kabul kararının Yargıtayca onandığını, bu kararın 146 sayılı parsel yönünden kesin karar olduğunu, Yerel Mahkemenin iş bu kesin karara rağmen talebi ret etmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca dinlenen tanıklar ile davalarının sabit olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10/11/2021 tarihli ve 2021/1241 Esas, 2021/1437 Karar sayılı kararı ile, davacının mirasbırakanın mal kaçırma kastının varlığını ispatlayamadığı, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığını, davalının ise taşınmazı alım gücünün bulunmadığını, satışın bedelsiz yapıldığını, satış bedelinin taşınmazın gerçek değerinin çok altında gösterildiğini, daha önce diğer kardeşler … ve … tarafından açılıp kesinleşen mahkeme kararı ile de muvazaanın sabit olduğunu, anılan davada davalı davacı …’ın davasını mirasbırakanın sözlü vasiyeti bulunması ve ilgili parselde …’ın evinin olması nedeniyle kabul etmişse de diğer davacı …’nin davası yönünden herhangi bir kabul beyanı bulunmadığı halde onun yönünden de davanın kabul edildiğini, dolayısıyla satışın muvazaalı olduğunu, tanıkların da bu doğrultuda beyanda bulunduklarını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706., Türk Borçlar Kanunu’nun 237. (Borçlar Kanunu’nun 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle, ispat yükü kendisinde olan davacının iddialarını kanıtlayamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, fazladan yatırılan 1.425,54 TL harcın temyiz edene istek halinde iadesine, 03/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.