YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10365
KARAR NO : 2022/1637
KARAR TARİHİ : 01.03.2022
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL – BEDEL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 12/10/2021 tarihli 2019/1581 Esas ve 2021/1465 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, dava konusu taşınmazın maliki olduklarını, taşınmazı plan notu gereği kullanılması şartıyla davalı kuruma bağışladıklarını, bağış tarihinde sağlık alanı olarak belirlenen taşınmazın daha sonra imar planında yapılan değişiklik ile ticari alanda kaldığını, bağış şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş aşamada davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, bağışlama şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle, İl Sağlık Müdürlüğünün dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu bir kısım sağlık tesisi alanının imar planında sağlık tesisi statüsünden çıkartılmasını istemesi üzerine imar planı değişikliği yapılarak dava konusu taşınmazın ticari alana dönüştürüldüğünü ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiş, aşamada ek beyanla taşınmazın 2018 yılında şuyulandırmaya tabi tutulduğunu ve 1448,35 m2’sinin 11615 ada 2 parsel sayılı taşınmaza, 22,74 m2’sinin ise 7139 ada 3 parsel sayılı taşınmaza tahsis edildiğini, ancak 3 parseldeki 22,74 m2’nin aynı taşınmazdaki başka bir paydaşa 20.05.2019 tarihinde satıldığını bu hususun istinaf incelemesinde dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 12/10/2021 tarihli 2019/1581 Esas ve 2021/1465 sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın, davacıların bağışı öncesinden 08/02/2017 tarihine kadar olan süreç içerisinde imar planında sağlık alanı tesisi olarak yer aldığı, davalı belediye meclisinin 08/02/2017 tarihli kararı ile imar planında tadilat yapılarak sağlık alanından ticaret alanına çevrildiği, davacılar tarafından 16/10/2017 tarihinde dava açıldıktan sonra yargılama aşamasında olmak üzere 28/05/2018 tarihinde ise taşınmazın yüzölçümünün yaklaşık yarısının (1.202,60/2.446,84 m2) sağlık alanında, diğer yarısının 1.243,97/2.446,84 m2) ise ticaret alanında kaldığı, dava tarihi itibarı ile ve yargılama aşamasında dahi bağışlama şartının davalı tarafça ortadan kaldırıldığı, İl Sağlık Müdürlüğünün dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu bir kaç taşınmazın, sağlık tesisi alanı için gerekli şartları taşımadığını belirtmesi üzerine imar planının tadil edilerek davacıların sağlık tesisi alanı olarak bağışladığı taşınmazın ticari alana çevrilmesinin de şartın, davalının elinde olmayan sebeple gerçekleşmediği sonucunu doğurmayacağı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle, İl Sağlık Müdürlüğünün dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu bir kısım sağlık tesisi alanının imar planında sağlık tesisi statüsünden çıkartılmasını istemesi üzerine imar planı değişikliği yapılarak dava konusu taşınmazın ticari alana dönüştürüldüğünü, taşınmazın 2018 yılında şuyulandırmaya tabi tutulduğunu ve 1448,35 m2’sinin 11615 ada 2 parsel sayılı taşınmaza, 22,74 m2’sinin ise 7139 ada 3 parsel sayılı taşınmaza tahsis edildiğini, ancak 3 parseldeki 22,74 m2’nin aynı taşınmazdaki başka bir paydaşa 20/05/2019 tarihinde satıldığını, bilirkişi raporundaki değerin çok yüksek olduğunu, emsal değerlendirmesinin gereği gibi yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 241 inci 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK’nin 244/3 üncü TBK’nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.
3.2.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 125. maddesi ise “Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir: a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur. b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür. (2) Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.” hükmünü düzenlemektedir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
3.3.2. Somut olayda, 30/04/2019 tarihli şüyulandırma işlemi ile dava konusu 3959 parsel sayılı taşınmazın 1.448,35 m2 alana sahip 11615 ada 2 parsel ile 22,74 m2 alana sahip 7139 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı ve taşınmazların davalı adına tescil edildiği, bu taşınmazlardan 3 parsel sayılı olanın davalı tarafından 20/05/2019 tarihinde dava dışı … …’ya, …’in de taşınmazı 03/12/2019 tarihinde dava dışı … adlı şirkete satış suretiyle temlik ettiği, eldeki davanın 16/10/2017 tarihinde açıldığı gözetildiğinde, yargılama aşamasında el değiştiren dava konusu 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden HMK’nın 125. maddesi gereğince davacıya seçimlik hakkı sorulmadan sonuca gidilmesi doğru değildir.
VI. SONUÇ
Davalı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.