Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/10266 E. 2023/4644 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10266
KARAR NO : 2023/4644
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/276 E., 2021/99 K.
DAVA TARİHİ : 04.09.2013
HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.09.2019 tarihli ve 2016/5375 E., 2019/5726 K. sayılı kararıyla karar bozulmuştur.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Taşköprü ilçesi, Kılıçlı köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 125 ada 26,27 ve 38 parsel, 124 ada 61, 30, 51, 49, 4 ve 42 parsel, 123 ada 38, 12, 87, 24, 53, 18 ve 14 parsel ile 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 1/16 ve 2/16 hisselerinin davalı … adına tespit edildiğini, oysa …’ın İstanbul 4. Noterliğinin 10.04.1959 tarihli 11685 yevmiye numaralı resmi borç senedi ve vekaletname ile paylarının tamamını davacıya sattığını, yapılan tespitin hatalı olduğu ileri sürerek davalı adına kayıtlı olan hisselerin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; Taşköprü ilçesi, Kılıçlı köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 125 ada 26,27 ve 38 parsel, 124 ada 61, 30, 51, 49, 4 ve 42 parsel, 123 ada 38, 12, 87, 24, 53, 18 ve 14 parsel ile 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazların esasen kök muris …den intikal ettiğini, …in çocuklarının …..ve … olduğunu, ….’nun sağlığında payını davacıya sattığını, bu nedenle tapuda ismi geçmediğini, ….’ın vefatından sonra çocukları ..,…,… ve ….’ın da İstanbul Üsküdar Noterliği’nin 09.09.1953 tarihli 5383 yevmiye numaralı resmi senedi ile hisselerini davacıya satmalarına rağmen kadastro çalışmalarında taşınmazların davalılar adına da tespit edildiğini belirterek davalılar adına kayıtlı olan hisselerin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı ölünce, mirasçıları davayı sürdürmüştür.

II. CEVAP
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Taşköprü Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.11.2015 tarihli ve 2013/154 Esas, 2015/270 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.09.2019 tarihli ve 2016/5375 Esas, 2019/5726 Karar sayılı kararıyla; karar başlığında sadece …’ın davalı olarak gösterildiği, diğer davalılar …ve …’ın taraf olarak gösterilmedikleri, HMK’nın 297 nci maddesi uyarınca tarafların kararda doğru ve eksiksiz şekilde gösterilmeleri gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Taşköprü Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2019/276 Esas , 2021/99 Karar sayılı kararı ile, Üsküdar Noterliği belgesiyle …mirasçıları olan …., …ve …’ın analarından intikal edecek gayrimenkullerdeki hisselerinin tamamını … ve …’a 4.000,00 TL karşılığında sattıkları, İstanbul 4. Noterliğinin borç ikrarına havi umumi vekaletnamesinde ise Mehmet Ali kızı …’ın mirasbırakanından intikal edecek taşınmazlardaki hisselerini 700,00 TL borçlu bulunduğu … ve …’a satması için Salih Ünal’ı vekil tayin ettiği, anılan ikinci senette satışın icrası için vekil tayin edildiği görülmekle satışın gerçekleştiğinin anlaşılamadığı, icra olunan keşifte ise mezkur taşınmazlarda pek çok hissedarın bulunduğu ve 1996 senesinden beri boş bırakıldığının belirtildiği; diğer yandan iki noterlikçe de tanzim edilen evrakta davacı ile …’a satış yapılması ya da satışın yapılması için vekalet verilmesine rağmen davacının, başlangıçta hisselerin adına tescilini talep ettiği, 25.09.2014 tarihli celsede ise satın aldığını iddia ettiği hisselerin kendisi ve dava dışı … adına yazılmasını talep ettiği, davacının her iki talebinin de usulen hatalı olup satın almanın birlikte olmasından ötürü salt davacı adına hisse tescil edilemeyeceği, diğer talebin ise … mirasçılarının davada taraf olmaması sebebiyle usul koşulları bulunmadığı gibi davada usulune uygun ıslah da yapılmadığı, gerek ikinci senette satışın tam olarak gerçekleştiğinin anlaşılmaması, gerek davacının salt kendi adına hisse tescili talep etmesi, gerek ilk noter satışının hangi taşınmazlara istinaden yapıldığının belirlenemeyip keşifte uygulanamaması ve gerekse taşınmazın 1996 senesinden kadastro tespit tarihine kadar boş bırakılması sebepleriyle davacının zilyetlik şartlarının oluşmadığı bu itibarla da davacı adına tescil koşularının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde dava dilekçesindeki ve aşamadaki iddia ve itirazlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 6 ıncı ve 713 üncü maddeleri

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna ve bozma kararına uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR :
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usule, kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.