Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/10242 E. 2023/4965 K. 28.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10242
KARAR NO : 2023/4965
KARAR TARİHİ : 28.09.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/68 E., 2021/751 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/419 E., 2018/292 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; … İli, … İlçesi, … Mahâllesi çalışma alanında bulunan 148 ada 7 parsel ve 151 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tarafların babası …’ya ait olduğunu, ancak kadastro tespiti sırasında isim benzerliği nedeniyle davacıların erkek kardeşi davalı … adına tespit edildiğini, taşınmazların mirasçılar arasında taksim edilmediğini belirterek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı yurtdışında bulunurken kadastro çalışmaları esnasında davacıların davalıyı arayarak yaşayan tek erkek kardeş olması nedeniyle babanda kalma taşınmazların davalı adına tespit edilmesini uygun gördüklerini söylediklerini, bu durumu köy muhtarı olan Mehmet Kösem’e de bildirdiklerini, kadastro tespitinin bu nedenle davacıların muvafakati ile yapıldığını, dava dışı mirasçıların da onayının alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların bağışlamaya konu olduğu tarihte tapusuz olduğu, tapusuz taşınmazlarda mülkiyetin zilyetliğin devri yoluyla geçeceği, davalının kadastro tespiti yapılırken yurt dışında bulunduğu ve zilyetliği teslim almadığı, davacıların bağışlama amacıyla hareket etmedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki hususları tekrarlamış ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu tapusuz taşınmazların öncesinde tarafların murisi …’ya ait olduğu, tapusuz taşınmazlarda mülkiyetin devri için zilyetliğin devrinin zorunlu bulunduğu, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre taşınmazların tüm mirasçılar tarafından kullanıldığı, zilyetliğinin davalıya devredilmediği, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı, tüm mirasçılarının haklarının olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamış, eksik araştırma yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın başlığında davacılardan … , … ve … ’nun isimlerine yer verilmemesi isabetsiz ise de bu hususun maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği gözetilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.