Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/10214 E. 2022/1870 K. 08.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10214
KARAR NO : 2022/1870
KARAR TARİHİ : 08.03.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda, Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 17/03/2014 tarihli ve 2013/744 Esas ve 2014/149 Karar sayılı karar, yasal süresi içerisinde davacı tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 18/06/2019 Salı günü için yapılan tebligatlar üzerine temyiz eden davacı asil ile temyiz edilen davalı … vekili Avukat…geldiler, duruşmaya başlandı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra davacı asil ile davalı … vekilinin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Önceki günlü geri çevirme kararı üzerine eksiklikleri tamamlanan dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı … dava dilekçesinde özetle; dava konusu 510 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapulu olup dedesinden geldiğini, dedesi tarafından taşınmazın tapu kaydı uyarınca satın alındığını ancak buna rağmen taşınmazın kadastro sırasında haksız şekilde, sahte evraklarla davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmaza ilişkin olarak evvelce babası ve kendisi tarafından bu hususta muhtelif tarihlerde davalar açılmış ise de, Mahkemelerce iddialarının dikkate alınmadığını ileri sürerek, dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde açılmadığını, davacı tarafından eldeki davada ileri sürülen sebeplerin, daha önce davacı tarafından Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/78 Esas sayılı dosyasında açılan davada da ileri sürüldüğünü ve Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle kesin hüküm itirazlarının da bulunduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 17/03/2014 tarihli ve 2013/744 Esas, 2014/149 Karar sayılı kararla, davacı tarafından ileri sürülen hususların, daha önce davacının, “davacı” sıfatıyla taraf olduğu Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/78 Esas, 1990/331 Karar sayılı dava dosyasında, aynı Mahkemenin 1986/78 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamanın yenilenmesine ilişkin Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/546 Esas, 1995/633 Karar sayılı dava dosyasında, yine aynı Mahkemenin 2011/815 Esas, 2013/557 Karar sayılı dava dosyasında irdelendiği ve yapılan yargılamalar sonunda açılan davaların ayrı ayrı reddine karar verildiği, 2011/815 Esas, 2013/557 Karar sayılı dosyadan verilen kararın ise henüz kesinleşmediği, davacının bu kararı temyiz etme hakkının bulunduğu, eldeki davanın davalılarının, eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil eden Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/78 Esas, 1990/331 Karar sayılı dosyasındaki davalıların cüz-i halefi oldukları, davacının iddialarının daha önceden yargılama konusu yapılmış ve kesin hükme bağlanmış olduğu gerekçesiyle, davanın HMK 114/1-i ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı … tarafından duruşma istemli olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı … temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tespit tarihinden günümüze kadar yapılan yargılamaların sahte belgelerle yürüdüğünü, dayanak tapu kayıtlarının yırtılarak yok edildiğini, dava konusu taşınmazın sahte belgelerle davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, iddialarının bugüne kadar Mahkemelerce değerlendirilmediğini, 1966 yılından günümüze kadar dava konusu taşınmazla ilgili mahkemelerce verilen tüm kararların iptaline karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, temyiz başvurusunda bulunmuştur.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Alanya/ Kellepınarı Mahallesi çalışma alanında bulunan 229 ada 1 parsel (ada numarası değişikliği ile 510 ada 1 parsel) sayılı 2.041,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu ve vergi kaydı uyarınca Arif ve müşterekleri adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir.
Dava; kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-i maddesinde; “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması”; 115. maddesinde ise “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303. maddesinde ise; “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. (2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder. (3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir. (4) Bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hüküm, o hükmün kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devralan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni hak veya fer’î zilyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerlidir. Ancak, Türk Medenî Kanunu’nun iyiniyetle mal edinmeye ait hükümleri saklıdır. (5) Müteselsil borçlulardan biri veya birkaçı ile alacaklı arasında yahut müteselsil alacaklılardan biri veya birkaçı ile borçlu arasında oluşan kesin hüküm, diğerleri hakkında geçerli değildir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, dosya arasında bulunan Alanya Şehir Kadastro Mahkemesinin 1974/10 Esas, 1983/4 Karar, Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/78 Esas, 1990/331 Karar, Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/546 Esas, 1995/633 Karar, Alanya Kadastro Mahkemesinin 1998/195 Esas, 1999/119 Karar, Alanya Kadastro Mahkemesinin 2004/10 Esas, 2007/207 Karar, Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/815 Esas, 2013/557 Karar sayılı dava dosyalarının kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz edilen davalılardan … vekili için 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin ve aşağıda yazılı 51,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.