Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/10202 E. 2023/4694 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10202
KARAR NO : 2023/4694
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/343 E., 2021/509 K.
DAVA TARİHİ : 22.04.2014
HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarihli, 2016/10975 Esas, 2019/6280 Karar sayılı ilamı ile Mahkeme kararı bozulmuştur.

Bozma sonrası verilen Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalının kardeş ve mirasbırakan babaları İbrahim Demir’in çocukları olduğunu, Gemlik ilçesi, Kurtul köyü 751 parsel sayılı taşınmazın tarafların babaları İbrahim Demir’e ait olduğu halde davalı tarafın haksız ve yasal kurallara aykırı olarak mirasbırakandan intikallen gelen bu taşınmazı kendi adına tescil ettirmekle davacıların miras paylarını almalarını engellediğini ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle davacılar ve davalı adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tapulamadan önceki sebeplere dayanarak dava açma hakkının 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup dava konusu taşınmazın 29/02/1988 tarihinde tapuya tescil olmakla hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca taşınmazın davalıya ait olup mirasbırakanla hiç bir ilişkisi bulunmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.01.2016 tarihli ve 2014/180 Esas, 2016/45 Karar sayılı kararıyla; 1984 yılında yapılan kadastro işlemleri sırasında dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit edildiği, buna karşın davalı tarafından yapılan itiraz üzerine, Gemlik Tapulama Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde 25.06.1985 tarihli ve 1985/197 Esas, 1985/324 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın dosyamız davalısı adına tespitinin yapılmasına karar verildiği ve yapılan temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 11/12/1987 tarihli ve 1987/4042 Karar sayılı onama ilamı ile kadastro işleminin kesinleştiği ve kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla bir süre geçtiği görüldüğünden davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarihli, 2016/10975 Esas, 2019/6280 Karar sayılı ilamı ile onanmış; onama kararına ilişkin olarak davacılar vekili karar düzeltme yoluna başvurmuştur.

Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli, 2020/433 Esas, 2020/1745 Karar sayılı ilamı ile; kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu anlaşılmakta ise de, davacılar vekilinin 27.10.2014 tarihinde harçlandırılmış dilekçesi ile, çekişmeli taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılması ve davalıya 376.875 TL kamulaştırma bedelinin ödenmesi sebebiyle davayı ıslah ederek davalıya ödenen kamulaştırma bedelinden hisselerine düşen 251.200 TL’nin yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ettiğine gör Mahkemece, mülkiyete ilişkin talepler yönünden öngörülen 3402 sayılı Kanun’un 12/3 üncü maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin davacıların kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin talepleri yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı, gerekçesiyle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 10.10.2019 tarihli, 2016/10975 Esas, 2019/6280 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtildiği şekilde bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.01.2021 tarihli 2020/343 Esas, 2021/509 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde; davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili önceki iddia ve beyanlarını tekrarlayarak Mahkeme tarafından usul ve yasaya ve hakkaniyete aykırı karar verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna ve bozmaya uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 184,45 TL temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.