Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/10194 E. 2022/1327 K. 21.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10194
KARAR NO : 2022/1327
KARAR TARİHİ : 21.02.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen, trafik sicil ve tapu iptali ve tescil, tenkis istekli davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaları … …’nın 9799 parsel sayılı taşınmazının 1/3 payını oğlu olan davalı …’ya, kalan 2/3 payını ise oğlu olan diğer davalı …’e, 4956 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını oğlu olan davalı …’a, 4320 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını ise yine davalı …’e şatış göstermek suretiyle devrettiğini, ayrıca adına kayıtlı … plakalı traktörü de eşit paylarla davalılara temlik ettiğini, anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, trafik sicil ve tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Yargılama sırasında davacı … Hanım’ın ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, babalarının hac harcamalarını karşıladıklarını ve bağkur prim borçlarını ödemelerine yardımcı olduklarını, bu katkılarının karşılığı olarak temliklerin yapıldığını, traktörü ise kendilerinin aldıklarını ve borçlarını da yine kendilerinin ödediklerini, dava konusu taşınmazlarda öncesinde halalarına ait payları satın aldıklarını ve taşınmazın paylı kalmaması için babalarının paylarını da bedeli karşılığında satın aldıklarını, muvazaalı işlem yapılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04/02/2014 tarihli ve 2011/549 E., 2014/39 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Bozma Kararı
Dairenin 14.03.2016 tarihli ve 2014/14902 E., 2016/3043 K. sayılı kararıyla; “…satış işlemlerinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Ancak; çekişme konusu 4320 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma işlemine tabi tutulduğu, revizyon görerek 944 ada 8 parsel numarasını aldığı görülmektedir. Hal böyle olunca; toplulaştırma işlemi sonucu oluşan 944 ada 8 parsel sayılı taşınmazın geldisi 4320 parsel sayılı taşınmazdaki murise ait 1/3 pay gözetilmek suretiyle, hüküm tesisi gerekirken infazı mümkün olmayacak şekilde kapatılan eski tapu kaydı üzerinden karar verilmesi isabetsizdir. Dava konusu … plaka sayılı traktörün davalılara devri iddiası bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğinde bulunulması mümkün olmadığı gerekçesiyle bu isteğinin reddine karar verilmesi kural olarak doğrudur. Bilindiği üzere; trafikte kayıtlı araçların mülkiyetinin geçişi, özel ve kendine özgü bir düzenleme koşuluna bağlanmıştır. Bunun sonucu olarak satış senedinde gösterilen hukuki nedene bağlı olarak alıcı mülkiyeti kazanabilecektir. BK’nın 18. maddesi (TBK’nın 19. maddesi) ile genel muvazaa düzenlenmiş olup, anılan maddede “…tarafların akitteki gerçek maksatlarını gizlemek için kullandıkları sözlere ve isimlere bakılmayacağı, gerçek ve ortak maksatların aranması gerektiği” düzenlemesine yer verilmiştir.. Sözleşmenin bu biçimde yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanma olanağına sahiptir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde BK’nın 18. maddesinin (TBK’nın 19. maddesi) uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.1999 tarihli ve 1999/4-286 E., 1999/293 K. ile 03/12/2008 tarihli ve 2008/1-171 E., 2008/725 K. sayılı kararlarında da aynı görüş benimsenmiştir. Hal böyle olunca; BK’nın 18. maddesi (TBK’nın 19. maddesi) kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir‘’ gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07/09/2017 tarihli ve 2016/432 E., 2017/583 K. sayılı kararıyla; 9799 ve 4956 parsel sayılı taşınmazlar bakımından verilen kararın bozma kapsamı dışında kaldığı bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 4320 parsel bakımından toplulaştırma sonucu oluşan yeni parsel numarası 8 parsel üzerinden davanın kabulüne, dava konusu traktörün trafik sicil kaydının iptali ile veraset ilamı uyarınca miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
4. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Bozma Kararı
Dairenin 05.10.2020 tarihli ve 2018/420 E., 2020/4756 K. sayılı kararıyla; “…Hâl böyle olunca, dava konusu taşınmaz yönünden mirasbırakanın temlik ettiği payla sınırlı olmak üzere iptal-tescil kararı verilmesi, … plaka sayılı traktör yönünden mülkiyetin (payları oranında) tespitine karar vermekle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. Kabule göre de; davacıların miras payı oranında davacılar adına tescil kararı verilip, kalan payın davalı üzerinde bırakılması gerekirken davalı adına da yeniden tescile karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
6. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 05/07/2021 tarihli ve 2021/40 E., 2021/240 K. sayılı kararıyla; 9799 ve 4956 parsel sayılı taşınmazlar bakımından verilen 04/02/2014 tarihli karar bozma ilamı kapsamı dışında kaldığından bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, önceki kararda değişiklik yapılmamıştır. 4320 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise bozma ilamında davanın kabulünün doğru olduğu tespit edildiğinden yeniden esas incelemesine girilmemiş, toplulaştırma sonucu oluşan yeni parsel numarası olan 944 ada 8 parsel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu parselin muristen intikal eden 1027/12253 hisselik kısmının davacıların miras payı oranında iptali ile miras paylarına göre tesciline, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına, dava konusu traktörün davalılara devrindeki gerçek iradenin satış değil bağış olduğu ve işlemin muvazaalı olduğu kanaatiyle davacıların bu yöndeki talebinin, usuli kazanılmış hak da gözetilerek, kabulüne karar verilmiş, ancak uyulmasına karar verilen bozma ilamında da belirtildiği gibi mülkiyetin tespiti ile yetinilmesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili, satış bedelleri ile rayiç bedeller arasındaki farkın tek başına muvaazayı kanıtlamayacağını, müvekkillerinin gençlik yıllarından beri mirasbırakan babalarına ait tarlaları ekip biçtiklerini, traktörün bakımlarını, vizesini yaptırdıklarını bu hususların tanık anlatımlarıyla sabit olduğunu, 8 parsel sayılı taşınmazın ½ payı mirasbırakana ½ payı mirasbırakanın kardeşi … …’ya ait iken, davalı …’in halasının ½ payını satın aldığını daha sonra mirasbıraka ait ½ payı satın aldığını, amacın mal kaçırma olmadığını, mirasbırakandan intikal eden başka taşınmazlar da bulunduğunu, bu nedenle mal kaçırma iddiasının asılsız olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı trafik sicil ve tapu kaydının iptali ile tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706., Türk Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
9.3. Değerlendirme
Kararın (IV/2.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 924,94 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.