Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/10101 E. 2022/2304 K. 21.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10101
KARAR NO : 2022/2304
KARAR TARİHİ : 21.03.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL – ALACAK

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davası sonunda, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;
I. DAVA
Davacı …, babası olan diğer davacı …’ye verdiği geniş yetkili vekaletname kullanılmak, vekilin yaşlı, saf ve kandırılabilir bir insan olmasından yararlanılmak suretiyle maliki olduğu 4639 ve 2632 parsel sayılı taşınmazların satış suretiyle davalı …’ye, ondan da davalı …’a devrinin sağlandığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş; diğer davacı … de, 100.000,00 TL nakit ve 500 gr. altınının durumundan yararlanan … ve eşi … tarafından alınması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak iade ve alacak isteminde bulunmuş; aşamada …’nin ölümü üzerine, terekesine atanan temsilci vasıtasıyla dava sürdürülmüştür.
II. CEVAP
Davalılar, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12/04/2012 tarihli ve 2006/249 E., 2012/194 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 03.12.2012 tarihli ve 2012/10020 E., 2012/14307 K. Sayılı ilamı ile ehliyetsizlik iddiası yönünden yöntemince araştırma yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, Mahkemenin 22/12/2015 tarihli ve 2015/308 E., 2015/138 K. sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ve dosya içeriğinde yargılamada ölen …’nin yapılan tasarruflar sırasında fiil ehliyetini haiz olduğu, aksi durumu gösterir herhangi bir bulguya rastlanmadığı, davacılar tarafından somut, kanaat verici, kesin bir delil ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 16.01.2020 tarihli ve 2016/18000 E., 2020/233 K. sayılı kararıyla; “…davacı … yönünden ileri sürülen “vekalet görevinin kötüye kullanılması” hukuksal nedeniyle ilgili bir araştırma yapılmış değildir…. O halde, davacı … yönünden yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir. Hal böyle olunca:
1- Yargılama sırasında ölen …’nin terekesine temsilci atanmakla, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca takip yetkisi tereke temsilcisine geçip mirasçıların davayı takip yetkisi ortadan kalktığından ve kararı temyiz hakları bulunmadığından, davacıların … hakkındaki TEMYİZ DİLEKÇELERİNİN REDDİNE,
2- Davacı … bakımından ileri sürülen temyiz itirazlarının ise açıklanan nedenden ötürü kabulüyle hükmün BOZULMASINA” karar verilmiş, davalı … vekilinin karar düzeltme istemi, 14.01.2021 tarihli ve 2020/1818 E., 2021/179 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08/06/2021 tarihli ve 2021/38 E., 2021/207 K. sayılı kararıyla; davacı …’nin ölümüyle davayı takip yetkisi kendisine geçen tereke temsilcisi kararı temyiz etmediğinden bozma ilamı dışında kalıp kesinleştiği gerekçesiyle … yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı …’ın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı talebi konusunda, davaya konu 4639 ve 2632 no.lu parsellerin davacı … adına diğer davalı … tarafından vekaleten 27/09/2004 tarihinde davalı …’e; davalı … tarafından da 13/04/2005 tarihinde davalı …’a satıldığı, ikinci satışın yapıldığı 13/04/2005 tarihinde vekalet veren… tarafından bizzat, dava dışı 2633 parseldeki hissenin davaya konu satışla 5’er dakika ara ile yine aynı davalı … …’ e satışının yapıldığı, vekaletle yapılan işlem sırasında vekalet veren…’ın da tapuda bulunduğu, vekaletle yapılan satışın kendisinin bilgisi dahilinde yapıldığı, dinlenen davacı tanıklarının dahi satışın…’ın bilgisi dahilinde yapıldığını ve taşınmazın bedeli karşılığında yapılan gerçek bir satış olduğunu beyan etmeleri dolayısıyla satın alan …’ın iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davacı … yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, dosya kapsamında dinlenen tanıkların vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını ispatladıklarını, davacı … yönünden fiil ehliyeti yanında hata, hile saflık ve yaşlılık kriterlerinin de değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların gösterilen satış değerleri ile keşfen saptanan değerleri arasındaki farkın 110 kat olmasının mahkemece değerlendirilmemiş olmasının hatalı olduğunu, ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, alacak isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
6.3. Değerlendirme
Davacı vekilinin davacı … yönünden temyiz itirazları incelendiğinde;
Avukat …’nun ibraz ettiği 23/10/2021 tarihli temyiz başvuru dilekçesinde davacılar kısmında yargılama sırasında ölen …’nin de ismi yazılmıştır. …’nin terekesine temsilci atanmakla, mirasçıları adına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca takip yetkisi tereke temsilcisine geçtiğinden, … vekilinin davayı takip yetkisi ortadan kalkmıştır.
Davacı vekilinin davacı … yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Kararın (IV/2.-5.) no.lu paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/6.) no.lu paragrafında açıklanan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
1- … hakkındaki hükme yönelik TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2- Davacı … bakımından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararlarının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.