YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10017
KARAR NO : 2022/2770
KARAR TARİHİ : 05.04.2022
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, birleştirilen davada davacı N.. E.. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde birleştirilen davada davacı N.. E.. vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 05/04/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden birleştirilen davada davacı vekili Av. İklim … ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Av. … geldiler, davetiye tebliğine rağmen asıl davada davacı A.. E.. gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
1.Davacı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro çalışmaları sonucunda; … ilçesi … köyü çalışma alanında bulunan ve Hazine adına tespit ve tescil edilen .. ada … parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleştirilen davada davacı, çekişmeli taşınmazın babasından intikal ettiğini, uzun yıllardan beri nizasız fasılasız malik sıfatı ile kullandığını belirterek. taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, hak düşürücü sürenin geçtiğini, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına oluşmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, birleştirilen davanın davacısı N.. E..’in taşınmazdaki zilyetlik iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, birleştirilen davanın esastan reddine, asıl davada davacı A.. E.. davasından feragat ettiğinden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davacı N.. E.. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın kadimden beri davacı ve ailesi tarafından kullanıldığını, taşınmazın özel mülk ile çevrili olmasının dava konusu taşınmazın da özel mülk olduğu sonucunu doğurduğunu, dava konusu taşınmazın davacının başka bir taşınmazı ile bitişik olduğunu, imar-ihyanın her türlü delille ispat edilebileceğini, terör sebebiyle taşınmazın kullanılamamasının iradi terk sayılamayacağını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 15.06.2021 tarihli ve 2021/254 E., 2021/772 K. sayılı kararı ile birleştirilen davanın davacısı tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun şekilde sürdürülmüş zilyetliğin ispat edilemediği, taşınmazın 2002 ve sonrasında üzerindeki prefabrik yapıyla kamu hizmetinde kullanıldığı, bu haliyle tespit gününe kadar davacı yararına edinmeyi sağlayacak ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davacı N.. E.. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
hükümleri düzenlenmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, birleştirilen davada davacı N.. E.. vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 3.815,00 TL vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden birleştirilen davada davacı N.. E..’den alınmasına, 05/04/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.