YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/939
KARAR NO : 2020/4876
KARAR TARİHİ : 08.10.2020
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Asıl davada davacı Hazine, 292 ada 40 parsel sayılı taşınmazın 8/64 oranında paydaşı bulunan…’dan uzun süredir haber alınamadığını ve mirasçılarının da tespit edilemediğini, ilgili payın 10 yıl süreyle kayyımla idare edildiğini ileri sürerek, Hasan’ın gaipliğine ve TMK’nın 588. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazda 8/64 payın adına tescili ile taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı …, 292 ada 40 parsel sayılı taşınmazın Sultan Mahmut Sani Vakfı’ndan icareli olduğunu, paydaşı…’ın gaip olması ve mirasçısının da bulunmaması nedeniyle Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca Hasan’ın gaipliği ile adına kayıtlı 8/64 payın Sultan Mahmut Sani Vakfı adına tesciline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Asıl ve birleştirilen davada davalı …, davaya bir diyeceğinin olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece,asıl davanın husumet nedeniyle reddine ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Dairece; “…Somut olayda, İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü’nün 1945 tarih ve 890 sayılı müzekkeresinden anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmazın yirmi senelik taviz bedelinin 16.01.1945 tarihinde ödendiği, bu nedenle de vakıf şerhinin 24.05.1960 tarih ve 1482 yevmiye no’lu işlem ile terkin edildiği, 1945 yılında yürürlükte bulunan 2762 sayılı Yasa’nın 27. ve 28. maddeleri uyarınca anılan vakıf şerhinin hukuki kıymetinin kalmadığı, bir başka deyişle dava konusu taşınmazın artık vakıfla ilgisinin kalmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, birleştirilen davanın reddine karar verilmesi, asıl dava yönünden ise; 4721 sayılı TMK’nın 588. maddesi şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir…” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava kabul edilmiş, birleştirilen davanın ise; reddine karar verilmiştir.
Karar, birleştirilen davada davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Birleştirilen davada davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, birleştirilen davada davacıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.