YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/405
KARAR NO : 2021/1242
KARAR TARİHİ : 08.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kök mirasbırakanları Kemal’in, 296 ve 297 parsel sayılı taşınmazlarını davalı torunu Recep ve oğlu Ali’ye 1/2’şer oranda satış suretiyle devrettiğini, anılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişler, yargılama aşamasında davalı …’in dava konusu paylarını …’a devretmesi üzerine 6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi gereğince davayı yeni malike yöneltmişlerdir.
Davalılar Fatma, Yavuz ve Elif, davanın zamanaşımına uğradığını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı …, babası Ali ve davalı …’in dava konusu taşınmazları mirasbırakan Kemal’den bedelsiz temellük ettiklerini belirtmiş, davalı … ise aynı beyanları tekrar ederek davayı kabul etmiştir.
Dahili davalı …, dava konusu taşınmazları arkadaşı davalı …’in maddi sıkıntıda olması nedeni ile yatırım amaçlı olarak satın aldığını, satış işlemi sırasında tapu kaydında tedbir şerhi bulunmadığından davadan haberdar olmadığını ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “…Somut olaya gelince; birkısım davalıların mirasbırakanı Ali’ye ve davalı …’e yapılan temlikin muvazaalı olduğunun Ali’nin mirasçıları olan davalılar Nevin ve Nermin tarafından kabul edildiği, muvazaalı devrin davacı tanık beyanlarında da belirtildiği, ayrıca davalı …’in devir tarihinde 10 yaşında olup dava konusu taşınmazları alabilecek ekonomik gücünün olmadığı, Recep ile Ali’ye yapılan temlikin muvazaalı olduğu sonucuna varıldığı, eldeki davanın 08.04.2014 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinin Recep’e 28.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu taşınmazların tapu kaydına tedbir şerhi konulması için müzekkerenin ilgili tapu müdürlüğüne 19.12.2014 tarihinde yazıldığı, tedbir şerhinin tapu kayıtlarına 22.12.2014 tarihinde işlendiği, davalı …’ın davalı …’in dava konusu taşınmazlardaki 1/2’şer paylarını 19.12.2014 tarihinde temellük etmesi ve adı geçenlerin akraba olmaları karşısında davalı …’ın 4721 sayılı TMK’nun 1023. maddesinden yararlanamayacağı, öte yandan davalı … tarafından dosyaya sunulan Ziraat Bankasına ait davalı …’in hesabına yatırdığı paraya ilişkin dekont ile Recep ile arasında yapılan 19.12.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ise muvazaanın gizlenmesi amacıyla yapıldığı şeklinde düşünülmesi gerekeceği açıktır. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.Kabule göre de; davayı kabul eden davalı … bakımından davanın reddine karar verilmesi de isabetsizdir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, dahili davalı … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Dahili davalı …’ın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 758.83 TL. bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalı …’tan alınmasına, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.