YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3199
KARAR NO : 2021/4553
KARAR TARİHİ : 22.09.2021
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nden verilen 01/06/2020 gün ve 1811-544 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, mal kaçırma amacının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddedilerek,bakiye kalan hissenin davalılar üzerinde bırakılmaması infazda tereddüt yaratacağından bakiye kalan hissenin davalılar üzerinde bırakılmasına yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.’nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.’nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır.
Somut olayda, davaya konu taşınmazlar farklı hisselerle davalılara temlik edildiğine göre, taşınmazın keşfen saptanan 1.677.142,50 TL değerinin davalılar …ve …’in 301/2400’er hissesine isabet eden 210.341,62 TL’si üzerinden davacının talep ettiği 48/480 payın karşılığı 21.034,16 TL, davalı …’in 495/2400 hissesine isabet eden 345.910,64 TL’si üzerinden davacının talep ettiği 48/480 payın karşılığı 34.591,06 TL, davalı …’in 262/2400 hissesine isabet eden 183.088,05 TL’si üzerinden davacının talep ettiği 48/480 payın karşılığı 18.308,80 TL olup, anılan değerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalıların temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 22/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.