YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2802
KARAR NO : 2021/1755
KARAR TARİHİ : 25.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 877 ada 31 parsel sayılı 1770 m²’lik taşınmazın tamamının maliki iken, imar uygulaması sonucu kreş ve anaokulu olarak belirlenen taşınmaz üzerinde hiç bir imalatta bulunamadığı için mağduriyetinin giderilmesi amacıyla 31/10/1986 tarihinde … Belediyesinden arsanın güney cephesinin imar planında belirlendiği gibi kreş ve anaokuluna ayrılmasını, kuzey cephesinde kalan mülkünün ise çevredeki inşaat nizamının göz önüne alınarak konut alanına çevrilmesini talep ettiğini, bu talebi ile aslında taşınmazının kuzeyinin konut alanına çevrilerek kendisine bırakılmasını, güneyinin ise kreş ve anaokulu yapılması için belediyeye bağışlamayı istediğini ancak bundan sonraki süreçte her nasılsa talebi arsanın güney cephesinin belediyeye intikalinin sağlandığını, taşınmazın güney cephesinin 877 ada 60 parsel olarak belediye adına resmi kurum alanı olarak tescil edildiğini, yüklemeli bağışının üzerinden 26 yıl gibi uzunca bir süre geçmesine rağmen bağışlama amacının davalı … tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek bağıştan rücu sebebiyle ifraz işleminden sonra oluşturulan 877 ada 60 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu parselin 15/01/1987 tarihli … Belediye Encümen kararına göre 3194 sayılı İmar Kanunu 15. maddesine istinaden kamuya terk edildiğini, … Belediyesi Encümenince parsel malikinin talebine göre belediye hizmet alanında kalan kısım için bedelsiz-şartsız-koşulsuz terk olunmasına karar verildiğini, davacının iddiasının aksine yapılan bağışın koşulsuz bağış olduğunu, bağış koşullu bağış kabul edilse dahi bağıştan dönmenin yasal koşullarının oluşmadığını, bağıştan dönmeye ilişkin irade beyanının da 1 yıllık hak düşürücü sürede yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu parselin davalı adına arsa vasfıyla tescil edilerek davacının bağışlama amacının dışına çıkıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece “… Somut olayda, davacı, maliki olduğu 877 ada 31 parsel sayılı taşınmazın tamamının imar planında kreş ve anaokulu sahasında kalması üzerine 31/10/1986 tarihli talebi ile taşınmazının kuzeyinin konut alanına çevrilerek kendisine bırakılmasını, güneyinin ise kreş ve anaokulu yapılması koşulu ile belediyeye bağışlamayı istediğini ancak taşınmazın güney cephesinin 877 ada 60 parsel olarak belediye adına resmi kurum alanı olarak tescil edildiğini, yüklemeli bağışının üzerinden 26 yıl gibi uzunca bir süre geçmesine rağmen geçen bağışlama amacının davalı … tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek anılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş ise de; eldeki davanın dava konusu işlemin yapıldığı tarihten 27 yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra açıldığı, güncel imar planında çekişmeli taşınmazın halen resmi hizmet alanı olarak yer aldığı, taşınmazın tahsis amacına uygun olarak
15.12.2015 tarihinde “… Eğitim Merkezi” niteliği ile yapı ruhsatı düzenlendiği, davanın dayanağı olan; … Belediye Meclisinin 08.12.1986 tarih ve 440 sayılı kararında ve … Belediye Encümeninin 15.01.1987 tarihli kararlarında taşınmazın belediye hizmet alanında kalan kısmının bedelsiz olarak terk olunmasına karar verildiği, koşullu bağışa ilişkin herhangi bir ifade ya da kayda yer verilmediği, davacı adına hareket eden…’nun da çekişmeli taşınmazın 847 m²’lik kısmının koşulsuz olarak yola terkinini 15.01.1987 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğü’nden talep ettiği, TMK 706. maddesinde taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olmasının resmi şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlı olduğu, gerek Belediye Meclisi ve Belediye Encümen kararından gerekse tapu tescil ve istem belgesinden dava konusu taşınmazın koşullu olarak bağışlandığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı sabittir.
Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.