YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/240
KARAR NO : 2021/1088
KARAR TARİHİ : 01.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları …’ın 8 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu …’e satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, muvazaanın olmadığını, taşınmazı 1997 yılında 16.000 TL bedel ile …’tan satın aldığını, satış bedelinin 12.000 TL’sini kendisinin kalan bedeli ise mirasbırakanın ödediğini işleri nedeniyle tapu kaydının mirasbırakan adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine yapılan inceleme sonucunda Dairece, “…Somut olaya gelince, dinlenen davacı tanıkları temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığı yönünde beyanda bulunmamışlar, davalı tanıkları da işlemin gerçek satış olduğunu bildirmişlerdir. Mirasbırakanın diğer çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir somut bir olgu da ortaya konulamamıştır.Tüm bu açıklamalar karşısında temlikin muvazaalı olduğu kanıtlanmış değildir. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının tüm temyiz itirazlarının, davalının ise aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
Davalının, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin, çekişme konusu taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras paylarına isabet eden toplam değer olduğu kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava 13.000,00 TL üzerinden harçlandırılarak açılmış aşamada dava konusu 8 parsel sayılı taşınmazın keşfen dava tarihindeki değeri 135.000,00 TL olarak tespit edilmiş, davacılar tarafından da harç ikmali yapılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 135.000,00 TL olduğu, davayı açan mirasçıların paylarının toplamının ise (4/6) 90.000,00 TL olduğu ve bu meblağı karşılayacak şekilde harç ikmali yapıldığı gözardı edilerek davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, yerel mahkeme kararının 4. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 4. bent olarak “Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 9.950,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.