YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1711
KARAR NO : 2021/1717
KARAR TARİHİ : 24.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 2784 parsel sayılı taşınmazı 14.09.2009 tarihinde dava dışı…’ten satış suretiyle temlik aldığını, tapu müdürlüğündeki bazı memurların ve emlakçı kişilerin vasıtasıyla, kendisinin haberi olmaksızın sahte imza ve on yıl öncesine ait fotoğrafı kullanılarak satış senedi düzenlenip taşınmazının 21.10.2009 tarihinde tekrar dava dışı İbrahim üzerine geçirildiğini, İbrahim tarafından da 29.01.2010 tarihinde yakın tanıdığı olan davalıya devredildiğini, 1990 doğumlu olan davalının alım gücünün deolmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı, taşınmazı tapu siciline güvenip iyiniyetli olarak 200.000,00 TL bedelle satın aldığını, alım gücünün bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davalının kötü niyetinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Hal böyle olunca; yukarıda değinildiği üzere sahtecilik iddiasının Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporuyla kanıtlanması halinde, yine yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri tüm delillerin toplanması, gerek ceza soruşturmasına dair hazırlık evraklarının, devamında açılan ceza dava dosyasının gerekse idari müfettiş raporlarının birarada değerlendirilmesi, davalının iyiniyetli olup olmadığının, bir başka ifadeyle Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanmayacağının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş olup hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece, taşınmazın dava dışı İbrahim adına yolsuz olarak tescil edildiğinin sabit olduğu, davalının yolsuz tescili bildiği veya bilebilecek durumda olduğu, iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.394.40. TL
bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.