Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2020/1485 E. 2021/2842 K. 26.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1485
KARAR NO : 2021/2842
KARAR TARİHİ : 26.05.2021

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL – TENKİS

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis
davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalının istinaf başvurusu üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin 353/….a.6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına, gerekli inceleme yapıldıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine HMK’nin 353/….a maddesi gereğince kesin olarak karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine, bölge adliye mahkemesi tarafından 03.04.2020 tarihli ek karar ile, verilen kararın kesin olduğundan bahisle 6100 sayılı HMK’nin 366/…. maddesi yollamasıyla 346/…. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, dedeleri olan mirasbırakan …’ın maliki olduğu 10, 927, 932, 965, 972, 974, 982, 988, 1044, 1051, 1053, 1056, 1073, 1824, 743 ve 1551 parsel sayılı taşınmazları, 2. eşi … erkek çocukları … ve …a satış sureti ile temlik ettiğini fakat bu işlemlerin gerçek satış olmayıp mirasçılardan ve özellikle de kız çocuklardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu ileri sürerek, payları oranında adlarına tescilini, olmazsa tenkis istemişlerdir.
Davalılardan …….. ve …, satışların gerçek olduğunu, muris adına kayıtlı başka taşınmazların da bulunduğunu,temliklerin 1956 yılında yılında yapıldığını, 45 yıl sonra bu davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve tenkis için hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek,davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece muvazaanın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalının istinaf başvurusu üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin 353/….a.6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına, gerekli inceleme yapıldıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine HMK’nin 353/….a maddesi gereğince kesin olarak karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine, bölge adliye mahkemesi tarafından 03.04.2020 tarihli ek karar ile, verilen kararın kesin olduğundan bahisle 6100 sayılı HMK’nin 366/…. maddesi yollamasıyla 346/…. maddesi uyarınca temyiz dilekçesi reddedilmiştir
Hemen belirtilmelidir ki, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davalı tarafın yaptığı temyiz başvurusunun reddine ilişkin 22.09.2020 tarihli ek kararın yerinde olup olmadığı, bir başka ifade ile bölge adliye mahkemesi kararının kesin nitelik taşıyıp taşımadığıdır.
6100 sayılı HMK’nin 353/….a maddesinde; “(…) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:” ve 28.07.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasanın 35. maddesi ile değiştirilen 353/….a.6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
HMK’nin 353/….a.6. maddesi ile, ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
Oysa, eldeki davada tapu kayıtları, akit tabloları,veraset ilamı, nüfus kayıtları gibi delillerin toplandığı, keşif yapılıp değere ilişkin rapor alındığı, davacı tanıklarının dinlendiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, HMK’nin 369/…. maddesinde; “(…) Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi tarafından tutunulan HMK 353/….a maddesi gereğince verilen kararın kesin olabilmesi için, altı bent halinde sayılan durumlardan birinin eldeki davada bulunması gerektiği kuşkusuzdur. Yukarıda açıklandığı üzere, eldeki davada HMK’nin 353/….a.6 maddesinin uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.
O halde, uyuşmazlığın çözümünde etkili olan delillerin toplandığı ve değerlendirildiği gözetilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile HMK’nin 353/….a.6 maddesine aykırılık gerekçe gösterilerek hükmün ortadan kaldırılmasına HMK’nin 353/….a maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile; Bölge Adliye Mahkemesinin 03.04.2020 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/…-a maddesi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 10.03.2020 tarih ve 2019/25 esas 2020/296 sayılı kararının BOZULMASINA, HMK’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.