Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2020/1467 E. 2021/1288 K. 08.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1467
KARAR NO : 2021/1288
KARAR TARİHİ : 08.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları …’ın toplam 15 parça taşınmazını davalı kızına ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescil istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın 80 yaşında öldüğünü, annesinin 2005 yılında ölümü ile mirasbırakan babasını kendi yanına aldığını, 2011 yılına kadar baktığını, mirasbırakanın ölümünden önce beyin kanaması geçirdiğini, 1 ay felç kaldığını, kardeşlerinin babaları ile ilgilenmediğini, murisin sağlığında mallarını çocukları arasında paylaştırmak istediğini fakat davacıların bunu kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davalının temyizi üzerine hüküm Dairece ” mirasbırakan …’ın sağlığında tek başına yaşadığı, ölümünden önceki son 1 yılında ise davalı kızı ile birlikte oturduğu, bakımının davalı tarafından yapıldığı anlaşılmakta ise de; ölünceye kadar bakma akitleri ile temlik edilen tüm taşınmazların toplam değeri 336.999,02 TL olarak belirlenmiş olup, bu durum devrin bakım borcunun karşılığını ve makul ölçüleri aşar miktarda olduğunu göstermektedir. Öte yandan, mirasbırakanın çekişme konusu taşınmazlarını farklı zamanlarda yaptığı akitlerle devrettiği, ilk önce de 10.06.2008 tarih ve 572 yevmiye nolu senetle 101 ada 69, 75, 117 ve 131 parsel sayılı taşınmalarını ölünceye kadar bakma akti ile davalı …’a devrettiği sabittir. O halde, murisin ilk yaptığı 572 yevmiye nolu akit karşılığında kendisine baktırabilecekken takip eden 573, 574 ve 575 yevmiye nolu akitlerde murisin gerçek irade ve amacının aslında bakım sözleşmesi yapmak olmayıp, diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğu sonucuna varılmaktadır.
Hâl böyle olunca, 572 yevmiye nolu akit ile temlik edilen 101 ada 69, 75, 117 ve 131 parsel sayılı taşınmalar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın tümden kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. ” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma kararına uyularak davaya konu 11 parça taşınmaz yönünden bozma olmadığı gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden kesinleşme işlemi yapıldığı, bozma kararında davanın reddi gerektiği belirtilen taşınmazlar yönünden ise, önceki hükümde olduğu gibi mal kaçırma kastı ile temlik edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, bozma ilamına uyulmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan, yerel mahkemenin Yargıtay bozma ilamına uyması sonunda, kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 gün, 21/9 sayılı YİBK).
Somut uyuşmazlıkta; mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, direnme kararı verilmediği halde bozma ilamına aykırı şekilde karar verilmesi açık usul hatasıdır.
Mahkemece yapılacak iş, davalının usulî kazanılmış hakkına değer vererek 101 ada 69,75,117,131 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Açıklanan nedenlerle, davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun′un 373/1. maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.