YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1398
KARAR NO : 2020/4120
KARAR TARİHİ : 16.09.2020
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi … ‘nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğiyle açılmış, Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı gerekçesiyle uyuşmazlığın iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu gözetilerek bu tür davaların Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde Sarıoğlan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/389 Esas, 2015/98 Karar sayılı, 15.04.2015 tarihli ilamıyla davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiş, verilen görevsizlik kararı davacılar vekilinin temyizi üzerine, Dairece 05.04.2018 tarihinde onanarak kesinleşmiştir. Dava dosyası 03.05.2018 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesince, görevli mahkemeye gönderilip eldeki esası almış, görevli Asliye Hukuk Mahkemesince, taraf teşkilinin sağlanamadığı, gider avansı yokluğu ve kesin hüküm nedenleriyle HMK’nın 114. ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi hükmü gereğince; taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen gözetilir.
Somut olayda, tarafların HMK’nın 20. maddesi gereğince, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için görevsizlik kararı veren Sulh Hukuk Mahkemesine herhangi bir müracaatta bulunmadıkları, dosyanın mahkemece kendiliğinden görevli mahkemeye gönderildiği anlaşıldığından Asliye Hukuk Mahkemesince, HMK’nın 20. maddesine göre bir karar verilmek üzere dosyanın görevsizlik kararı veren Sulh Hukuk Mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi doğru değildir.
Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.