Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2020/1277 E. 2021/1220 K. 04.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1277
KARAR NO : 2021/1220
KARAR TARİHİ : 04.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece taşınmazların davalılara devrine ilişkin işlemin iptali ile 1000 TL bedelin davacıdan alınarak davalılara verilmesine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan, bakım borcunun yerine getirilmediği iddiası ile açılmış tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece verilen davanın reddine dair karar, Dairece; ” sözleşmenin ifasının imkânsız hale geldiği, ancak bu imkânsızlığın davalıların kusurundan kaynaklanmadığı anlaşılmakla TBK’nun 617/2. maddesi uyarınca bakım alacaklısına muayyen bir irat bağlanmasına gerek olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi” gereğine işaret edilerek bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda taşınmazların davalılara devrine ilişkin işlemin iptali ile 1000 TL bedelin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı kuşkusuzdur ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur.
Öte yandan 6098 sayılı TBK’ nun 611. Maddesinde “(1) Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir mal varlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. (2) Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı ile davalılar arasında TBK’nun 611. maddesine uygun şekilde ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşme gereğince dava konusu taşınmazları davalılara devreden davacının, sözleşmedeki bakım alacaklısı olduğunda hiçbir kuşku yoktur. Davacı, bakım borçlusu olan davalıların sözleşmedeki edimlerini yerine getirmedikleri iddiasıyla, edim olarak yerine getirdiği taşınmazların devrine ilişkin işlemin iptali ile yeniden kendi adına tescili isteminde bulunmuş, davanın reddine ilişkin karar Dairece yazılı gerekçelerle TBK’nun 617/2. maddesi gereğince bakım alacaklısı lehine irat bağlanması hususunun değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Ne var ki, mahkemece bozma ilamına yanlış anlam verilerek bakım alacaklısı aleyhine irat bağlanmasına karar verilmiş olması, ayrıca irat bağlandığı durumlarda taşınmazların devrine ilişkin sözleşmenin iptaline karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
Hâl böyle olunca TBK 614/2. maddesindeki hususlar gözetilmek suretiyle, 617/2. maddesi gereğince, bakım alacaklısı olan davacı lehine irat bağlanması değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının illeti olan satışların iptali şeklinde hüküm kurulmasının tescil hükmü kurulmadan sonuç doğurmayacağı gözetilmeksizin karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri 56.540 TL olup; mahkemece tapu iptal ve tescile karar verilmiş olmakla bu miktar üzerinden nispi karar ilam harcına hükmedilmesi gerekirken eksik harca hükmedilmesi de doğru değildir.
Tarafların değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.