Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2020/1084 E. 2020/2619 K. 15.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1084
KARAR NO : 2020/2619
KARAR TARİHİ : 15.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davacılar …,…ve ….yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı … mirasçılarından …,…,… ve … vekili ile davalılar …ve …mirasçıları vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

KARAR

Kararın, davalı … ve davalı … mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 17.12.2018 tarih ve 2016/2340 Esas 2018/15626 Karar sayılı ilamı ile gerekçeli kararın ve davalıların temyiz dilekçesinin davacı … mirasçısı …’a tebliği için dosya geri çevrilmiş, bu aşamada mahkemece 250 TL posta masrafının bir hafta süre içinde yatırılması için temyiz eden davalılar vekiline muhtıra tebliğ edilmiş, verilen süre içerisinde davalılar vekilinin eksik gider avanslarını yatırmadığı gerekçesiyle 06.11.2019 tarihli ek karar ile mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.
Ne var ki, davalılar vekiline gönderilen muhtıra 23.10.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalılar vekili Karşıyaka Mahkemeler Veznesine , Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/566 Esas sayılı dosyasına 30.09.2019 tarihinde 250,00 TL gider avansını yatırmış, ayrıca 06.11.2019 tarihinde eldeki dava dosyası için de 250,00 TL gider avansı yatırmıştır.Davalılar vekilince 30.09.2019 tarihinde yatırılan gider avansının , sehven tarafları aynı olan ve 21.11.2012 tarihinde kesinleşen Karşıyaka 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/566 E-2011/188 Karar sayılı dosyasına yatırıldığı, bu durumda hükmü temyiz eden davalılar vekiline atfı kabil bir kusur yükletilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından yerel mahkemenin 06.11.2019 tarihli EK KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanları Zelihe Yürektürk’ün 426 ada 8 parsel (yeni 26238 ada 1 parsel) sayılı taşınmazdaki paylarını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak oğulları olan davalılar Enver,Mahmut ve Cemal’e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalılardan Yalçın, davacıların akrabalık bağını kanıtlamaları halinde haklarını vermeye hazır olduğunu beyan etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddiaların ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, “…Davalıların , davacılar aleyhine …ve …nin kök mirasbırakan …nın mirasçısı olmadığını ileri sürerek nüfus kayıt düzeltme davası açtıkları, (Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/98 Esas -163 Karar sayılı dosyası)ve bu davanın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır.Hâl böyle olunca, yukarıda değinilen ve davada sıfatı doğrudan etkileyecek bulunan nesebin düzeltilmesine ilişkin dava sonucunun beklenilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacılar … …ve … yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan Zeliha Yürektürk’ün 8 ( yeni 26238 ada 1 ) parsel sayılı taşınmazdaki ¼ payını 25.05.1965 tarihinde eşit paylarla davalı oğulları ….,… ve…’e satış suretiyle temlik ettiği, anılan taşınmazın 1981 yılında ifraz ve tevhit işlemlerine tabi tutalarak birden fazla parsellere ayrıldığı, 26238 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edildiği, 1324 doğumlu mirasbırakanın 23.05.1992 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak kızı …’den olma davacı torunları…,…,…,…ile davalı oğulları…,…,… ve dava dışı kızı …i bıraktığı, …’in ölümü ile mirasçı olarak davalı çocukları …,…ve …in kaldığı, davalı …’un yargılama devam ederken 2.05.2014 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları …,….,….,…,…,…,…. ve …’in kaldığı, anılan mirasçıların davaya dahil edildikleri, davacı …’ın yargılama devam ederken 28.04.2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi Alime ile çocukları …,….,…,….,…,…,…ve …’nin kaldıkları, mirasçılar tarafından davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.
Davacılardan Leyli Elibol’un yargılama aşamasında 28.02.2003 tarihinde ölümü üzerine tek mirasçısı … tarafından davaya devam edilmiş, mahkemece tarihli celsede … yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.İsmail’in mirasbırakanı …’un mirasbırakan …’ün mirasçısı olmadığı İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.10.2013 tarihli 2013/96 Esas,2013/465 Karar sayılı kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabittir. Bu nedenlerle, davacı … mirasçısı … mirasçılarından …,…,…,…ve … vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 6100 sayılı HMK 240/2.maddesi gereğince liste dışı olan tanık Hüsnü Dizlek’in dinlenmesi doğru değil ise de; ; davacıların iddiasının bu tanık dışındaki tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile kanıtlandığı, tanık …in beyanlarının hükme etkili olmadığı, verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek ,davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar … ve …mirasçıları vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalılar Enver ve Mahmut mirasçıları vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nun 150/4. fıkrasında ( HUMK’nun 409. maddesi ); “ Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir…” ve 5. fıkrasında ise; “ İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Öte yandan 6100 sayılı HMK 297/2. maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği” açıkça ifade edilmiştir.
Somut olaya gelince, davacı … yönünden 22.11.2012 tarihli duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğine göre davanın açılmamış sayılmasıyla ilgili mahkemece bir değerlendirme yapılması ve davacı … yönünden bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususun göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Diğer yandan, davacılardan … yargılama sırasında, bir kısım davalının mirasbırakanı Cemal Yürektürk ise dava tarihinden önce öldüğünden Türk Medeni Kanunun 28. maddesi hükmü uyarınca ölümle şahsiyetin son bulacağı kuralı göz ardı edilmek suretiyle ölü kişiler … ve Cemal Yürektürk adlarına tescil kararı verilmesi de doğru değildir.
Davalılar Enver ve Mahmut mirasçıları vekilinin açıklanan yönlerden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasa’nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 15.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.