Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/4385 E. 2020/1811 K. 12.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4385
KARAR NO : 2020/1811
KARAR TARİHİ : 12.03.2020

MAHKEMESİ : …BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; istinaf isteği ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince kesinlik sınırı nedeniyle değer yönünden reddedilerek, verilen karar asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Yerel Mahkemece, keşfen saptanan 300.000,00 TL dava değeri üzerinden eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; istinaf isteği ise Bölge Adliye Mahkemesince kesinlik sınırı nedeniyle değer yönünden reddedilmiştir.
Gerçekten de, davacı tarafa tanınan kesin süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmediği sabittir.
Ne var ki, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi; “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409 uncu maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” düzenlemesini içermektedir.
Değinilen düzenleme karşısında, eksik harcın tamamlanmaması halinde “davanın açılmamış sayılmasına” değil, “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi gerekeceği açıktır.
Diğer taraftan, davanın keşfen saptanan gerçek değeri 300.000,00 TL olduğuna göre kesinlik sınırı içerisinde bulunmadığı da açıktır.
Hal böyle olunca, “dosyanın işlemden kaldırılması” yerine “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesi doğru değildir.
Davacının açıklanan nedenden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 373/1. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.