Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/4153 E. 2020/757 K. 10.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4153
KARAR NO : 2020/757
KARAR TARİHİ : 10.02.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.05.2015 gün ve 2014/95 Esas 2015/130 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 23.05.2019 gün ve 6950-3355 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, bağış koşulunun yerine getirilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; dava konusu 5882 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 3424/537600’er eşit paylarla davacılar Özkan ve Özen, 1408/537600’er eşit paylarla da davacılar Gönül, Yıldız, Hidayet ve Tülün adlarına kayıtlı iken adı geçenlerin paylarının tamamını 07.03.1996 tarihinde kayıtsız, şartsız ve bedelsiz olarak davalı Muratpaşa Belediyesi’ne bağışladıkları, dosyaya sunulan 03.10.1995 tarihli encümen kararına göre, onaylanmış imar planında okul alanı, park, semt spor sahası, kreş, pazar yeri gibi genel hizmete ayrılan ve yasada öngörülen % 35 DOP üzerinde kalarak uygulama alanlarındaki mülkiyet sahipleri adına şuyulandırılan hisselerin belediyece, taşınmazların imar planında tahsis edildiği amaca uygun olarak kullanılmak (satılmamak veya başka bir maksat için kullanılmamak) üzere hibe alımlarına karar verildiği, başkaca parsellerle birlikte dava konusu 5882 ada 1 parsel sayılı taşınmazın uygulama imar planında kaldığı ve planda semt spor sahası alanı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.
Hemen belirtmek gerekir ki; resmi sözleşmede yer almamakla ve sözleşme eki olmamakla birlikte mülkiyetin naklinin dayanağını teşkil eden idari karar veya sair belgelerden temlikin koşula bağlandığı anlaşılabiliyorsa bu olgulara değer verilmesi de zorunludur. Bu itibarla tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir.
Somut olayda, davacıların çekişme konusu taşınmazdaki paylarını 07.03.1996 tarihinde bağış suretiyle davalıya temlik ettiği, her ne kadar resmi akitte şartsız bağış olduğu yazılmış ise de, temlikin dayanağını teşkil eden 03.10.1995 tarihli encümen kararında payların semt spor sahası yapılmak üzere bağışlandığı açıkça vurgulanmış olup, bu hususun her nasılsa tapuya geçmediği anlaşılmaktadır. Öyleyse, tarafların gerçek iradelerini ortaya koyan ve koşullu bağış olgusunu saptayan resmi yazışmalar ve idari kararların hukuki sonuç doğurmayacağı söylenemeyeceği gibi bahse konu bu belgelerin resmi akitten ayrık tutulması da düşünülemez. Gerek öğreti ve gerekse kararlılık kazanan yargısal uygulamalar da bu yöndedir. (H.G.K. 18.01.1987 gün, 1986/1-200 esas, 1987/109 karar)
Hal böyle olunca; yukarıda değinilen idari işlem ve kararlardan bağışın koşullu olduğu ve koşulun yerine getirilmediği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacıların karar düzeltme isteğinin (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 440. maddesine uyarınca kabulüyle, Dairenin 23.05.2019 gün ve 2016/6950 Esas, 2019/3355 Karar sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 06.05.2015 gün ve 2014/95 E., 2015/130 K. sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.