Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/4025 E. 2020/6725 K. 14.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4025
KARAR NO : 2020/6725
KARAR TARİHİ : 14.12.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-ŞİRKET PAYININ İPTALİ VE TESCİL-BEDEL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, şirket payının iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, şirket payının iptali ve tescil ile bedel isteklerine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan …’ın mirastan mal kaçırmak amacıyla 1302 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümü ölünceye kadar bakma koşuluyla oğulları davalılar … ve …’e 1/2’şer paylı olarak temlik ettiğini, mirasbırakanın resmi ve gayri resmi olarak iki eşinin olduğunu, ekonomik durumu iyi olup bakım ihtiyacının bulunmadığını, davalılar tarafından bakılmadığını, yine murisin 1572 parsel sayılı taşınmazı davalı oğullarının ortağı olduğu davalı … Tarım Hayv. San. Tic. Ltd. Şti. ‘ne satış suretiyle devrettiğini, satış bedelinin düşük olup, devrin muvazaalı olduğunu, ayrıca mirasbırakanın davalı … Giyim Konf. Man. Çanta Day. Tük. Mal. San. Tic. Şti.’ deki payını da oğlu davalı …’e muvazaalı olarak devrettiğini, mirasbırakanın ölümü ile bankadaki parasının davalı … ve … tarafından çekildiğini ve aynı davalı şahısların … Giyim Konf. Man. Çanta Day. Tük. Mal. San. Tic. Şti’ni işletmek suretiyle kar payı elde ettiklerini ileri sürerek tapu kayıtlarının ve şirket payının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, bankadan çekilen para ve şirket kârına karşılık 10.000,00 TL nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlardır.
Davalılar, dava konusu 1302 ada 4 sayılı parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün bakım karşılığı devrinin yapıldığını, kanser hastası olan mirasbırakanın bakım ve tedavisi ile kendilerinin ilgilendiklerini, akitten doğan bakım görevinin yerine getirildiğini, diğer davalı … Tarım Hayv. San. Tic. Ltd. Şti.’nin beş ortağı olup, hayvancılık kredisi kullanılarak şirketin kurulduğunu, dava konusu 1572 sayılı taşınmazın bedeli karşılığında satın alındığını, üzerine hayvancılık ile ilgili tesislerin kurulduğunu, satış bedelinin şirket tarafından mirasbırakana ödendiğini, bu şirketle ve şirketin mal varlığı ile mirasbırakanın ilgisi olmadığını, mal kaçırmanın söz konusu bulunmadığını, kendilerinin mirasbırakan ile birlikte çalıştıklarını, para çekmeye dair iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, çekişme konusu 1302 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 3 nolu bağımsız bölümünün ölünceye kadar bakma koşuluyla davalılar … ve …’ya temlik edildiği, akit tarihinde murisin kanser hastası ve yatalak durumda bulunduğu, eşi ve davalı oğulları tarafından bakımının yapıldığı, bu temlikin ve 1572 parsel sayılı taşınmazın davalı şirkete devrinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun ispat edilemediği, bankadaki paranın çekilmesi ve şirketin zararda olduğundan kâr payına yönelik taleplerin reddi gerektiği, davalı … Giyim Konf.Man. Çanta Day.Tük.Mal.San.Tic. Şti.’ deki payını murisin oğlu davalı …’e temlikinin ise muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, Dairece; “…Somut olayda ise, yukarıda açıklanan ilke ve olguları kapsar biçimde bir araştırma ve incelemenin yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, murisin var olduğu bildirilen diğer taşınmazları bakımından bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, miktar ve durumları belirlenmemiş, murisin dava konusu taşınmazları ve şirket payını devrindeki gerçek iradesinin ne olduğu ortaya konulmamıştır. Ayrıca, murisin davalı … Giyim Konfeksiyon Manifatura Çanta Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Tic. Ltd. Şti’deki payını oğlu …’e hisse devri sözleşmesi ile temliki işleminde 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca muris muvazaasına konu olamayacağı açık olmakla birlikte, ticaret sicilleri resmi nitelikte yazıldığından TBK’nın 19. maddesi uyarınca genel muvazaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku yoktur. Hâl böyle olunca; mahkemece, yukarıdaki açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, murisin diğer taşınmazları bakımından inceleme yapılarak miktar ve durumlarının belirlenmesi, yeniden taraf tanıklarının dinlenerek muris muvazaası iddiasına yönelik bilgilerinin saptanması, ayrıca, şirket payının devri iddiası bakımından ise Türk Borçlar Yasasının 19. maddesi uyarınca genel muvazaa kapsamında değerlendirilmesi, toplanan ve toplanacak deliller çerçevesinde anılan tüm temlikler bakımından murisin gerçek iradesinin ne olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması ile hasıl olacak sonuca göre davadaki istekler bakımından bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir…” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mirasbırakanın son iki yılını hasta olarak geçirdiği, hastalığı süresince davalı oğulları tarafından bakıldığı gerekçesi ile 1302 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine; 1572 parsel yönünden, tanık …’ın taşınmazın 1/2 hissesini mirasbırakandan kendisinin satın aldığını ve parasını verdiğini, diğer 1/2 payı da … ve Muharrem’e verdiği şeklindeki beyanı ile diğer tanık beyanlarından iddiaların ispatlanamadığı; davalı …’e yapılan hisse devrine yönelik olarak, devrin 125.000 TL üzerinden yapıldığı bilirkişi raporuna göre devir tarihindeki hisse değerinin 117.569 TL olduğu bu bakımdan bedeller arasında fahiş farkın olmadığı, devrin bedelsiz olduğu hususunu davacıların ispatlayamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1947 doğumlu mirasbırakan …’ın 07.12.2010 tarihinde vefatı ile geride mirasçı olarak davacı kızları …, …, davalı oğulları … ve … ile dava dışı eşi …, dava dışı kızları …, …, …’i bıraktığı; mirasbırakan Muharrem’in çekişme konusu 1302 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümü 11.01.2010 tarihli akitle ölünceye kadar bakma akdi ile 1/2’şer paylı olarak davalı oğulları … ve …’ya; 1572 sayılı parseli ise 25.03.2010 tarihli akitle satış suretiyle davalı … Tarım Hayv. San. Tic. Ltd. Şti.’ ne temlik ettiği, anılan şirketin 13.04.2010 tarihinde 22.000,00 TL, 27.04.2010 tarihinde ise 37.100,00 TL parayı mirasbırakanın banka hesabına tarla satış bedeli olarak yatırdığı, bu paranın 36.000,00 TL’sini davalı …’nın 28.04.2010 tarihinde bankadan çektiği, mirasbırakanın 1982 yılından itibaren giyim mağazası işlettiği, daha sonra … Giyim Konfeksiyon Manifatura Çanta Dayanıklı Tüketim Malları San. ve Tic. Ltd. Şti’nin 18.03.2005 tarihinde mirasbırakan ve davalı oğlu … tarafından kurulduğu, 23.10.2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ile mirasbırakanın bu şirketteki 125 payını davalı oğlu …’e satış suretiyle devrettiği, halen davalılar … ve …’nın anılan şirketin 1/2’şer paylı ortakları bulundukları, … Tarım ve Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti’nin ise, 25.03.2010 tarihinde kurulduğu, anılan şirkette davalılar …’ın % 20, …’ın % 20 dava dışı mirasbırakanın arkadaşı …’in çocukları …’ın %35, …’ın % 15 ve mirasbırakanın damadı …’ın %10 pay sahibi oldukları anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma ilamı ile araştırma yapılarak dava konusu 1302 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün ölünceye kadar bakma akdi ile davalılar … ve …’ya yapılan temlikin muvazaalı olmadığı, bakım amacıyla yapıldığı belirlenerek bu taşınmaza yönelik davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu 1572 parsel sayılı taşınmazın 01.03.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre temlik tarihindeki değerinin 174.610,40 TL olduğu, davalı … şirketinin ticari defter kayıtlarına göre toplam 59.100,00 TL bedelin mirasbırakana tarla satış bedeli olarak ödendiği, bu bedelin de 36.000,00 TL’sinin aynı zamanda şirket ortağı olan davalı … tarafından 28.04.2010 tarihinde çekildiği, öte yandan şirket hissesi devredilen davalı …’in bu devir sebebi ile ilgili olarak bedelin ödendiği şeklinde bir savunması olmadığı gibi buna ilişkin bir delilin de sunulmadığı, mirasbırakanın ekonomik durumunun iyi olduğu ve mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu 1572 parsel yönünden 1/4/1974 tarih 1/2 sayılı İBK kapsamındaki muris muvazaası şartlarının, dava konusu … şirketindeki pay devrinin ise Borçlar Kanunu 19. maddesi gereğince genel muvazaa şartlarının oluştuğu, anılan taşınmaz ve şirket payı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi hatalıdır.Hal böyle olunca, 1572 parsel ve … Giyim şirketindeki pay devri yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları değinilen yönleri ile doğrudur. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.