Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/3981 E. 2021/721 K. 10.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3981
KARAR NO : 2021/721
KARAR TARİHİ : 10.02.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davalarda davalı … ve dahili davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer dahili davalılar hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, davalı … Belediyesi adına kayıtlı (davacı vekilinin talebini açıkladığı 16.05.2017 tarihli dilekçesinde belirtilen) taşınmazlar yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili, Hazine’ye ait 904 parsel sayılı taşınmazın 207.492 m²’lik bölümünün kamu alanı olarak kullanılmak üzere Seyhan Belediyesine bedelsiz olarak terkedildiğini ve özel mülkiyete konu yapılması halinde tekrar aynı şartlarla geri iade edileceği yönünde sicil kaydına şerh verildiğini, ancak anılan belediyenin kamu alanı olarak kullanılmak üzere ayrılan bu yeri imar uygulamasına tabi tutarak imar parsellerine ayırmak suretiyle özel mülkiyet haline dönüştürdüğünü, bu işlemin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek, çekişmeye konu yapılan taşınmazların davalı adına olan kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmiş, birleşen davasında davacı, davalı … Belediyesi adına kayıtlı 4732 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada Çukurova Belediye Bsşkanlığı davaya dahil edilmiştir.
Asıl ve birleştirilen davalarda, davalı ve dahili davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairece; “… Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak, davada husumet kendisine tevcih edilmeyen Adana Büyükşehir Belediyesi’nin dahili dava yoluyla davaya iştirak ettirildiği, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesine imkan bulunmadığı, o halde, usulü dairesinde davada taraf olmayan yönünden aleyhine ve lehine hüküm kurulamayacağı gözetilmeksizin 4777 ada 1, 4781 ada 1 ve 4793 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının paylarının da iptaline karar verilmesini sabetsiz olduğu” hususlarına değinilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, dahili davalı hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar, bu kez Dairece, “Hal böyle olunca, öncelikle çekişme konusu taşınmazların yargılama sırasında devredildiği gözetilerek HMK’nın 125. maddesi hükmü uyarınca usuli işlemlerinin yerine getirilmesi, ondan sonra, yargılama devam ederken yapılan yeni bir imar uygulaması ile iptal ve tescili istenen belediye paylarının yeni imar parsellerine gittiği gözetilerek bu doğrultudaki delillerin toplanması ve sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesi ile, birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın ise, Dairece “ Hal böyle olunca; fiili ve hukuki irtibat sebebi ile eldeki dava ile Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/400 Esas sayılı dosyalarının birleştirilerek görülmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl ve birleşen davalarda davalı … ve dahili davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer dahili davalılar hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, davalı … Belediyesi adına kayıtlı (davacı vekilinin talebini açıkladığı 16.05.2017 tarihli dilekçesinde belirtilen) taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtmelidir ki; hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği üzere HMK 125.maddesi uyarınca işlem yapılarak davalı … Belediyesi adına kayıtlı ve davacının talebini açıkladığı 16.05.2017 tarihli dilekçesinde belirtilen taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, asıl davada dahili davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, dahili davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı … Belediyesinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, HMK 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
Somut olayda, dosya kapsamında bozma sonrası alınan 01.03.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; asıl davada dava konusu 4757 ada 1 parsel sayılı 7451 m2 yüzölçümlü taşınmazın tamamı Seyhan Belediyesi adına kayıtlı olmakla birlikte 7392/7451 hisseye karşılık gelen 7392 m2’nin 904 nolu parselden ihdas edilen Şambayadı Köyü 1201- 1204- 1206-1210-1223-1225-1226 ve 1230 nolu parsellerden geldiği ve tapu kütüğünde bulunan şerhe göre de imar uygulaması sırasında … adına ihdas ve tescilinin yapılması gerektiği, yine birleşen davada çekişme konusu 4732 ada 8 parsel sayılı 27.413 m2 yüzölçümlü taşınmazın; 4723 ada 1 ve 4726 ada 1 parsellerde yapılan imar uygulaması sonucu oluştuğu, 4723 ada 1 parselin 9837 m2 olan alanının tamamı Seyhan Belediyesi adına kayıtlı olmakla birlikte 9684 m2 nin 904 nolu parselden ihdas edilen Şambayadı Köyü 1189-1203-1216-1219 ve 1220 nolu parsellerden geldiği ve tapu kütüğünde bulunan şerhe göre de 38 nolu imar imar uygulaması sırasında … adına ihdas ve tescilinin yapılması gerektiği, 4726 ada 1 parselin Seyhan Belediyesi adına kayıtlı olup, parsel alanının 4050 m2 olduğu ve bu alanın tamamının 904 nolu parselden ihdas edilen Şambayadı köyü 1220 ve 1221 nolu parsellerden geldiği ve tapu kütüğünde bulunan şerhe göre de imar uygulaması sırasında … adına ihdas ve tescilinin yapılması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen; anılan çekişme konusu taşınmazların tamamı yönünden iptal -tescile hükmedilmiş olması doğru değildir.
Öte yandan, birleştirilen davada sadece Çukurova Belediyesi (HMK 125.maddesi gereği) davaya dahil edilmiş olmasına rağmen, davaya dahil edilmeyen Adana Büyükşehir Belediyesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve diğer dahili davalılar yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması da hatalıdır.
Hâl böyle olunca; asıl davada dava konusu 4757 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 7392/7451 pay yönünden, birleştirilen davada çekişme konusu 4732 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise toplam 13739/27413 pay yönünden tapunun iptali ile davacı Hazine adına tesciline karar verilmesi, öte yandan birleşen davada davaya dahil edilmeyen Adana Büyükşehir Belediyesi ve diğer dahili davalılar hakkında hüküm kurulmaması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
Davalı … Başkanlığının açıklanan yönlerden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.