Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/3734 E. 2020/5045 K. 14.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3734
KARAR NO : 2020/5045
KARAR TARİHİ : 14.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Davacılar, mirasbırakanları…’in paydaşı bulunduğu 85 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki payının bir kısmını davalı gelini…’ye, bir kısmını da davalıların mirasbırakanı damadı …’a satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, satış işleminin gerçek olduğunu ve bedeli ödenmek suretiyle çekişmeli payları satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı …’ye yönelik dava pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar bakımından ise; muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “… mirasbırakan…’in 85 ada 13 parsel sayılı taşınmazda damadı …’a yaptığı pay devrinin bedeli karşılığında gerçekleştirildiği, …’ın bedelini ödemek suretiyle çekişmeli payı satın aldığı ve dolayısıyla temliki işlemin gerçek satış niteliğinde bulunup;mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı belirlenerek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davacıların temyiz itirazı yerinde değildir.Reddine. Davacıların,davalı … ile ilgili temyizine gelince; çekişmeye konu 85 ada 13 sayılı parseldeki davalı …’ye temlik edilen 222/864 oranındaki pay yönünden temlikler ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, temliklerin muvazaalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmak suretiyle yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin işin esasına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, hükmün gerekçesinde çekişmeli temliklerin muvazaalı olmadığı saptandığına göre hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmemesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek dava konusu 1984 ve 1999 tarihli satışın muvazaalı olduğuna ilişkin davanın reddine şeklinde hüküm kurulması doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine 1. bent olarak, “Davalılar hakkındaki davanın reddine” ibaresinin yazılmasına, davacıların temyiz itirazının bu yönden ve re’sen yapılan inceleme sonucu kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.