YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3696
KARAR NO : 2021/3057
KARAR TARİHİ : 03.06.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ECRİMİSİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı asıl davada; mirasbırakan babası …ün kayden maliki olduğu 278 ada 20 parsel sayılı taşınmazı yarı yarıya davalı kızları … ve …’e satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmaz üzerine 6 bağımsız bölümden oluşan bina yapıldığını, yapılan devirler neticesinde davalıların bağımsız bölümlerde kötüniyetle hak sahibi olduklarını ileri sürerek pay oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemiş, aşamada davanın yalnız tapu iptali ve tescil davası haline dönüştüğünü beyan etmiş, birleştirilen davada ise, davalıların çekişme konusu 278 ada 20 parsel sayılı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattıklarını, ihtara rağmen müdahaleye son vermediklerini ileri sürerek dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık dönem için şimdilik toplam 15.000,00 TL ecrimisilin yasal faiziyle tahsilini istemiş, davacının yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı sürdürmüştür.
Asıl ve birleştirilen davada davalılar … ve…, taşınmazı 40.000,00 TL bedel ödeyip satın aldıklarını, muvazaanın bulunmadığını belirtip asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuşlardır.
Asıl davada davalı …, davanın husumet yönünden reddini savunmuş, yargılama sırasında ölmüştür.
Asıl davada diğer davalılar, bağımsız bölümleri tapu siciline güvenerek iyiniyetli olarak satın aldıklarını belirtip davaların reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulü ile muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davalılar …,… ve iyiniyetli kabul edilmeyen davalı … yönünden tapu iptali ve tescil ile ecrimisil isteğinin kabulüne, davalı … bakımından HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın reddine, diğer davalılar … ve ..ve … yönünden ise iyiniyetli oldukları gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Somut olayda, çekişme konusu 278 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki intifa hakkının kaldırılmasına karşılık mirasbırakana 2 numaralı bağımsız bölümün verildiği, davalıların taşınmazı alım güçlerinin olduğu, mirasbırakanı tanıyan davalı tanık beyanlarına göre mirasbırakanın sağlık harcamaları için taşınmazları davalı kızları … ve …’a sattığı, davacı tanıklarının duyuma dayalı kesin olmayan bilgiler verdikleri, olaya ilişkin soyut beyanlarda bulundukları gözetilerek salt bu beyanlar ile temlikin muvazaalı olduğu söylenemeyeceği gibi dosya kapsamındaki diğer deliller ile de davacının iddiasını ispat ettiğinden bahsedilemez. Diğer taraftan, akitte gösterilen bedel ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş bir fark var ise de, bu durumun tek başına muvazaanın kanıtı sayılmayacağı da açıktır. Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli ve yargılama giderleri ve vekalet ücretine hasren asıl davada davalı … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 03.06.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat … ile temyiz edilen bir kısım davalılar … v.d. vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı … vekili Avukat ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise ecrimisil isteğine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Asıl davada davalı … vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda; mahkemece, 17.09.2015 tarihli ilk kararda reddedilen 5 no’lu bağımsız bölüm yönünden asıl davada davalı … lehine 7.518,75-TL vekalet ücretine ve anılan davalı tarafından yapılan 22,00 TL tebligat ve 7,00- TL olmak üzere toplam 29,00-TL yargılama giderine hükmedilmiş olup, bu karar davacı tarafından temyiz edilmediğine göre, vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda davalı … lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu halde, bozma kararı sonrasında mahkemece verilen 15.05.2019 tarihli kararda anılan bağımsız bölüm yönünden dava reddedildiğine göre kazanılmış hak durumu da gözetilerek vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, davalı … lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemiş olması doğru değildir.
Ne var ki, anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükme 9. bent eklenerek; “9- Asıl davada davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 7.518,75-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine” cümlesinin,
Hükme 10. bent eklenerek “10- Asıl davada davalı … tarafından yapılan 22,00-TL tebligat ve 7,00 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 29,00-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine” cümlesinin yazılmasına, asıl davada davalı …’in temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacılar vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin duruşmaya katılmayan karşı temyiz eden davalıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.