Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/3494 E. 2020/4772 K. 05.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3494
KARAR NO : 2020/4772
KARAR TARİHİ : 05.10.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl davada davacı, mirasbırakan babası …’ın 249, 730, 1478, 1487, 1499, 1599, 1654 ve 2005 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını torunu olan davalıya bağış suretiyle temlik ettiğini, temlik tarihinde 82 yaşında olan mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu, fiil ehliyetini haiz olsa dahi saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptaline, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiş; bozmadan sonra açılan birleştirilen davada ise aynı iddiaları ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini istemiş, bozma kararından sonra mirasbırakan …’ın terekesine temsilci atanmıştır.Asıl ve birleştirilen davada davalı, dedesi olan …’ın eşinin ölümünden sonra tüm ihtiyaçları ve bakımı ile ilgilendiği, maddi ve manevi destek olduğunu, bu sebeple taşınmazların adına bağışlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “…Somut olayda, yukarıda değinilen biçimde açılmış bir tescil davası yoktur. O halde, öncelikle davacı tarafa tescil davası açması için önel verilmesi, açtığı taktirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan, davacı vekili 03.04.2013 tarihli oturumda tapunun muris …’ın mirasçıları adına tescili isteğinde bulunmuş olup, bu beyandan davanın tereke adına açıldığı anlaşılmaktadır…Bunlar dışında, mahkemece hukuki ehliyetsizlik iddiası konusunda bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı da yoktur… O halde; yukarıda açıklandığı gibi, davacının sadece iptal isteği ile eldeki davayı açtığı, bu isteğin tescil talebini kapsamadığı gözetilerek öncelikle davacı tarafa tescil davası açması için önel verilmesi, açtığı taktirde eldeki dava ile birleştirilmesi, öte yandan dava dışı mirasçının açılan davaya muvafakatinin alınması, muvafakat etmediği takdirde ise TMK’nin 640. maddesi gereğince terekeye mümessil tayin edilerek davanın görülebilirlik koşulunun sağlanması, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu dikkate alınarak tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kayıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere noksan soruşturmayla yetinilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan alınan rapora göre mirasbırakanın akit tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu, tenkis isteği yönünden de mirasbırakanın saklı payı zedeleme kastı ile hareket ettiği iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR-
Asıl dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, olmadığı takdirde tenkis; birleştirilen dava ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi …’ya gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçı veya mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.Tüm bu açıklamalar karşısında, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin birleştirilen davada davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın yatıran davacıya iadesine,Asıl davada tenkise yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10,00- TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.