Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/3485 E. 2020/4712 K. 01.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3485
KARAR NO : 2020/4712
KARAR TARİHİ : 01.10.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakan …’nin paydaşı olduğu 762 parsel sayılı taşınmazın ½ payını ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devrettiğini, temliğin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın okuma yazması olmadığını akdin içeriğini bilmediğini, temlikin mirasbırakanın kandırılması sonucu gerçekleştiğini, saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı, akitten doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, tenkis isteğinin süresinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “bakım borcunun yerine getirildiği, ne var ki temlik edilen payın değerinin miras bırakanın genel mal varlığı içerisinde makul düzeyde kalıp kalmadığının belirlenmesi” gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemenin 24.03.2011 tarihli direnme kararı Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.01.2011 tarih, 20011/1-720 Esas, 4 sayılı kararıyla, “Dairenin bozma ilamından esinlenilerek karar oluşturulduğu” gerekçesiyle temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Daireye gönderilmiş, Dairece “…Murisin tek bir malının bulunması halinde bunun bakım karşılığı belli bir payının temlik edilebileceği göz önüne alındığında, taşınmazın tamamının aktarılmasının da koşulların varlığı halinde muvazaalı olduğu sonucuna varılabilecektir. Hal böyle olunca; belirlenen somut olgular özetlenen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle reddedilmesi doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde , mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi …’ nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.Somut olayda, dava 7.000 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, yargılama sırasında taşınmazın ½ payının keşfen değeri 79.000 TL olarak tespit edilmiş, davacı tarafından 25.01.2010 tarihinde 377,75 TL tamamlama harcı yatırılmak suretiyle dava değeri 32.437,31 TL ‘ye yükseltilmiş olup taşınmazda davacının miras payına (½) isabet eden 39.500 TL üzerinden harca hükmedilmesi ve harcı tamamlanan değer üzerinden de vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 79.000 TL değer üzerinden fazla harç ve vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan, dava konusu 761 parsel sayılı taşınmazın ½ payı davalıya devredilmiş olup, davalı adına kayıtlı payın davacının miras payı olan ½’sinin iptali ile davacı adına tescile karar verilmesi gerekirken, veraset ilamı belirtilmeden ve mirasbırakan …adına kayıtlı payın iptaline şeklinde infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi de isabetli değildir.Ne var ki, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Hükmün 1. bendinin yerinden çıkarılarak yerine “Davacının davasının KABULÜ ile, … ili, … ilçesi, … mevkinde kain 761 parsel sayılı taşınmazda davalı … adına kayıtlı 1/2 payın davacının veraset ilamındaki payı oranında iptali ile, … Sulh Hukuk Mahkemesi 17.11.2014 tarih 2014/146 Esas, 2014/150 Karar sayılı veraset ilamındaki payı oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,”cümlesinin yazılmasına,Hükmün 2. bendinin yerinden çıkarılarak yerine; “Alınması gereken 2.698,24 TL karar ve ilam harcından, 94,50 TL peşin harç ve 377,75 TL tamamlama harcı toplamı 472,25 TL’nin mahsubu ile kalan 2.225,99 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,” cümlesinin yazılmasına, Hükmün 3. bendinin yerinden çıkarılarak yerine “ Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesap edilen 3.868 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.