Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/3285 E. 2020/5527 K. 28.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3285
KARAR NO : 2020/5527
KARAR TARİHİ : 28.10.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada:Davacılar, mirasbırakan dedeleri …’un maliki olduğu 81 ada 106 parsel (imar uygulaması ile 29 parça taşınmaz), 214 ada 3 ve 4 parsel, 131 ada 107 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalı çocukları Yurdanur ile Süleyman’a satış yoluyla devrettiğini, yapılan devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.Davalılar, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “…Somut olayda çekişme konusu 214 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından değil, mirasbırakanın eşi Bakiye Karakol tarafından davalı …’a temlik edildiği, …’nin gerçekleştirdiği temlik bakımından da muvazaa iddiasına dayanılmadığı gözetilerek anılan parsel bakımından tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. … diğer temyiz itirazlarına gelince; … her ne kadar mahkemece mirasbırakanın taşınmazlarını paraya ihtiyacı olması sebebiyle sattığı gerekçe gösterilmiş ise de; mirasbırakanın 01.09.1994 tarihinden ölüm tarihi olan 23.12.2010 tarihine kadar, oğlu …’un ölümünden dolayı ölüm aylığı aldığı, çekişme konusu taşınmazların satışının hiç kimse tarafından bilinmediği, zabıta araştırmasında dahi dava konusu taşınmazların halen mirasbırakan adına olduğu kayıtlı olduğuna ilişkin tespit yapıldığı, bir kısmının satışı ile ihtiyacını karşılayabilecek iken, taşınmazlarının tamamını elden çıkardığı, davalı tanığı …’in, davacıların annesi geldiğinde mirasbırakan ile aralarında anlaşmazlık çıktığı ve kavga ettikleri beyanı birlikte değerlendirildiğinde anılan temliklerin muvazaalı ve diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; 81 ada 106 parsel sayılı taşınmazın 29.04.2009 tarihli imar uygulaması ile meydana gelen 29 parça taşınmaz ile 131 ada 107 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulüne; 214 ada 4 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise davalı …’ın temlikine esas 10.05.1990 tarih ve 839 yevmiye nolu satış senedi getirtilerek taşınmazı kimden temlik aldığı saptanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, 214 ada 4 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan temlik edilmediği gerekçesiyle bu parsel yönünden davanın reddine, 214 ada 3 parsel yönünden verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, diğer çekişmeli taşınmazlar yönünden ise temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı …’un yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.650.05. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına, 02.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.