Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/2944 E. 2020/4257 K. 21.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2944
KARAR NO : 2020/4257
KARAR TARİHİ : 21.09.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, Üçüncüzade Ömer Paşa Vakfı adına kayıtlı 295 ada 56 parsel sayılı taşınmazın 03.06.1981 tarih ve 1667 yevmiye nolu işlemle satın alınarak Milli Savunma Bakanlığına tahsis edildiğini, davalının talebi üzerine rızası alınmaksızın Üçüncüzade Ömer Paşa Vakfı adına tescil edildiğini ileri sürerek, davalı adına olan kaydın iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Vakıflar Kanununun 30. maddesi, Vakıflar Yönetmeliğinin 178. maddesi hükümleri ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 12/11/2008 tarih ve 2008/17 nolu Genelgesi uyarınca adına tescil edildiğini, tescilin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “…Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, dava konusu 295 ada 56 parsel sayılı taşınmazın geldisi 295 ada 3 parsel sayılı 14.182,61m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın 15.02.1954 tarihli kadastro tespiti ile Üçüncüzade Ömer Paşa Vakfı adına 01.11.1955 tarihinde tescil edildiği, 02.01.1969 tarihli hükmen ifrazla oluşan 295 ada 56 sayılı parselin 14.147,60 m² miktarlı bahçeli dört kargir bina nitelikli olarak aynı vakıf adına kayıt oluşturulduğu, 03.06.1981 tarihli satış işlemi ile 92.000TL bedelle vakfın taşınmazı davacıya temlik ettiği, davacı Hazine’nin 29.09.1983 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı’na tahsis ettiği, davalının 5737 sayılı Yasanın 30. maddesi gereğince adına tescil talebi üzerine Tapu Müdürlüğünce 14.01.2013 tarihinde Üçüncüzade … Vakfı adına kamu kurumlarının bedelsiz devri işlemi ile kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Çekişme konusu taşınmazın aslının vakıf olduğunda tereddüt bulunmadığı, nitekim kadastroca da vakıf adına tespit gördüğü, ancak vakfın taşınmazı 03.06.1981 tarihinde satış suretiyle Hazine’ye devrederek ilişiğini kestiği açıktır. Öte yandan, eldeki davada 5737 sayılı Yasanın 30. maddesinin uygulama yeri de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.713,00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.