Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/2025 E. 2021/869 K. 17.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2025
KARAR NO : 2021/869
KARAR TARİHİ : 17.02.2021

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM

Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilinin temyizi sonucu, Dairenin 13.10.2016 gün, 2016/11069 Esas 2016/9405 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasa’nın geçici 4/1. maddesi uyarınca temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderilmekle, dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/342 E üzerinden görülen ortaklığın giderilmesi davası sırasında 9152, 9158 ve 9165 parsel sayılı taşınmazlarda malik görünen ” … ” nın isminin düzeltilmesi amacıyla yetki verildiğini, nüfus kayıtları uyarınca malikin gerçek isminin ” …” olduğunu, adı geçen taşınmazların tapu kayıtlarında ” Şakir ” olarak görünen kaydın ” …” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 9152, 9158 ve 9165 parsel sayılı taşınmazlarda malik olarak görünen ” … ” kaydının ” … ” şeklinde düzeltilmesine ilişkin karar, Dairece; ‘’ … yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca dava konusu 9165 parsel sayılı taşınmazın hükmen tesciline ilişkin Mahkeme kararının celp edilmesi, adı geçen taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ise bu parsel yönünden de Tapu Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle Tapu Müdürlüğüne başvurma zorunluluğu bulunduğu gözetilerek diğer taşınmazlarla birlikte davanın usulden reddine karar verilmesi, aksi takdirde yani mahkemece verilen kararda kadastro ve tapulama tespitinden farklı hüküm oluşturulmuş ve ya başka mahkemeler tarafından verilen kararlar gereği tescil edilen kayıtların düzeltilmesi durumu mevcut ise; 9165 parsel sayılı taşınmaz yönünden taraf delillerinin eksiksiz bir biçimde toplanması, davacının murisi Ahmet Şakir Sarıca’nın anne-baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosunun celp edilerek kadastro tutanağındaki anlatım ile karşılaştırılması, gerekirse mahallinde keşif yapılması gerekirken anılan parsel yönünden eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, davacı tarafın tapu müdürlüğüne başvurduğuna dair belge ibraz ettiği, başvuru zorunluluğunu yerine getirdiğini kanıtladığı, bozma ilamında işin esasına yönelik bir neden de bulunmadığı gerekçesiyle bozma ilamına direnilmesine ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Direnme kararında yapılan inceleme sonucunda;
Somut olayda, davacı vekilinin sunduğu …’nün 28.11.2014 tarih ve 6018 sayılı Av. …’e hitaben yazdığı cevabi yazısının incelenmesinde, dava konusu taşınmazlardaki ‘’ Şakir ‘’ isminin ‘’ …‘’ olarak düzeltilmesinin istendiği, bu isteğin herhangi bir kimlik bilgisi tespit edilemediğinden bahisle reddedildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar 28.11.2014 tarih ve 6018 sayılı ret yazısı ve başvuru evrakları tapu müdürlüğünden celp edilememiş ise de, Tapu Müdürlüğü’nün eldeki dosyaya yazdığı cevabi yazıda, cevap yazılarına yevmiye numarası verilmediği için istenilen belgelerin bulunamadığı bildirilmiştir.
O halde, davacı tarafın 17.08.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tapu Sicili Tüzüğünün 75/4. maddesindeki başvuru zorunluluğunu yerine getirdiği bu kez yapılan inceleme ile saptanmıştır.
Direnme kararının yerinde olduğu anlaşılmakla dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına
17.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.