Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/1872 E. 2019/3475 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1872
KARAR NO : 2019/3475
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılardan … ve … vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan …’nin, eşi …’in …’den olan kızı …’ın annesi olarak nüfusa kayıtlı olduğunu, bu yanlışılığın mahkeme kararı ile düzeltildiğini, …’ın …’nin mirasçısı olduğuna ilişkin … Sulh Hukuk Mahkemesinin 1977/339E.,1973/348K. sayılı veraset ilamının iptaline karar verildiğini, mirasbırakan …’nin maliki olduğu … ve … parsel sayılı taşınmazlarda …’a intikal eden payının davalı mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçılardan …’ nin aynı gerekçelerle açtığı … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/295 Esas sayılı dosyasında kabul kararı verildiğini ileri sürerek dava konusu … parsel (… ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel) ve … parsel(… ada … parsel, … ada … parsel) sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali … (… )’in payının mirasbırakan … mirasçıları davacılar adına payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, sûbut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/112 E-2002/1748 K sayılı veraset ilamı ile; davalıların murisi …’ın da …’nin mirasçısı olarak yer aldığı … Sulh Hukuk Mahkemesinin 1977/339 E-1978/348 K sayılı veraset ilamının iptaline karar verildiği, davacıların mirasbırakanı …’nin 1951 tarihine dul olarak ölümü ile geriye eldeki temyize konu dosyanın davacıları ile dava dışı mirasçılarının kaldığı, davalıların murisi olan …’ın aslında …’nin eşi …’in, gayriresmi eşi …’nin kızı olduğu, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/313 E-1977/908 K sayılı kararı ile …’ın … olan anne isminin … olarak düzeltilmesine karar verildiği, davacıların çekişme konusu taşınmazların davalıların murisi olan …’a intikalinin geçersiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtıkları ve payları oranında tapu iptali ve tescil isteminde bulundukları anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 599.maddesi hükmü uyarınca; miras, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibarı ile hak sahibi olurlar. Türk Medeni Kanunun 640.maddesi hükmü gereğince birden çok mirasçının bulunması halinde, mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK’nin 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır.
Bu yasal düzenlemelere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların terekeye giren mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir.
Hal böyle olunca; yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve ilkeler dikkate alındığında ve dava dışı mirasçıların da bulunduğu gözetildiğinde, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak, mirasçı olmayan üçüncü kişilere karşı mirasbırakana teban açılacak tapu iptal ve tescil davalarında tereke elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan pay oranında istekte bulunulamayacağı gözetilerek, mirasçılardan bir kısmının pay oranında istekte bulunarak açtığı asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
Ayrıca, (kabule göre de) davalar birleştirilse bile müstakil dava olma özelliklerini koruduğundan her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece bu kurala riayet edilmeden karar verilmesi de isabetsizdir.
Davalı … ve …’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürÜ (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.