Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/1769 E. 2020/6036 K. 16.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1769
KARAR NO : 2020/6036
KARAR TARİHİ : 16.11.2020

MAHKEMESİ: … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK
DAVA TÜRÜ:TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı … Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince verilen 25.03.2019 gün ve 221-227 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı yapıldığının ispat edilemediği gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin karara karşı asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, taraflar arasında bila tarihli adi yazılı belge ile mirasbırakanın malvarlığını taksim ettikleri, tarafların karşılıklı olarak dava açmayacaklarını kararlaştırdıkları, ayrıca mirasbırakan adına kayıtlı 13 adet taşınmaz olduğu, mirasbırakanın ikinci eşi olan davalıyı koruma altına almak amacıyla temlik ettiği, mirastan mal kaçırma amacıyla devretmediği gerekçeleri ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2019 yılı itibariyle dava değeri 58.800,00 TL’den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Bu durumda her bir davacının dava ettiği miras payının dava tarihindeki değerinin, dava değeri olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, 23.08.2017 tarihinde 13.000,00’er TL dava değeri gösterilmek suretiyle ve nispi peşin harç yatırılarak asıl ve birleştirilen davaların açıldığı ve yargılama sırasında dava konusu taşınmazın tamamının değerinin 124.618,71 TL, davacıların her birinin 3/28’şer miras payına isabet eden değerin ise 13.352,00’şer TL olarak saptandığı, davacıların yargılama sırasında keşfen saptanan değer üzerinden harcı ikmal ettikleri, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla dava değerinin her bir davacı açısından ayrı ayrı 13.352,00 TL olduğu görülmektedir. Bu durumda, hükmü temyiz eden davalının her bir davacı açısından sorumlu olduğu dava değerinin 2019 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz isteğinin değerden REDDİNE, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine,16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.