YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1616
KARAR NO : 2020/4982
KARAR TARİHİ : 12.10.2020
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN TENFİZİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın düzenlemiş olduğu raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
– KARAR-
Dava, vasiyetnamesinin tenfizi, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan anneannesi…’ın Üsküdar 3. Noterliği 14/12/1993 tarih ve 75367 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile 11 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payının tamamını kendisine vasiyet ettiğini, Üsküdar 1. SHM 2000/388 E sayılı dosyası ile vasiyetnamenin açılıp okunduğu, davalı …’in vasiyetnamenin iptali ve tenkis için İstanbul Anadolu 12. AHM’nin 2010/460 Esas sayılı dosyasında görülen davayı açtığı, ancak vasiyetnamenin iptali talebinden vazgeçtiğini, talebinin tenkis istemi olarak kaldığını ve para seçimlik hakkını kullandığını, ödemeyi ise 27.3.2013 tarihinde yaptığını, ancak tenkis davası devam ederken kötüniyetli olarak adına intikal yaptırdığını ve aynı gün taşınmazı diğer davalı şirkete sattığını, şirket yetkililerinin taşınmazın mülkiyeti hususunda ihtilaf olduğunu bilmelerine rağmen satın aldıklarını ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptaline, vasiyetnamenin tenfizine, olmazsa davalı … yönünden satış tarihindeki değer üzerinden tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket, davacıya belirli mal vasiyet edildiğini, şahsi hak sahibi olduğunu, malın elden çıkması halinde vasiyet alacaklısının ancak mirasçıdan malın bedelini isteyebileceğini, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, zamanaşımı def’inde bulunarak, davalı şirket yetkilerini tanımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, vasiyetnamenin tenfizi talebinin tefrikine karar verilerek, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapunun iptali ile mirasbırakan… adına tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan…’ın 30.11.1999 tarihinde öldüğü, dava dışı eşi …’ın ise 07.05.2009 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davalı kızları …’in kaldığı, davacı …’ın davalı …’nin kızı olduğu, çekişme konusu 11 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının mirasbırakanın eşi dava dışı … adına kayıtlı iken dava dışı 3. kişiye devrinin muvazaalı olduğuna dair davalı … tarafından açılan davanın kabulü ile davalı … adına tescil edildiği, çekişme konusu 1/2 payının mirasbırakan… adına kayıtlı olduğu, maliki olduğu payının tamamını Üsküdar 3. Noterliğinin 75367 yevmiye 14.12.1993 tarihli vasiyetnamesi ile davalı torunu …’a vasiyet ettiği, vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis olarak açılan davanın yargılama aşamasında tenkise hasredilmesi nedeniyle Nezihe tarafından açılan davanın tenkis yönünden 25.12.2008 tarihinde kabul edildiği, hükmün davalı … tarafından temyizi üzerine Dairece tenkis edilecek miktar yönünden 27.01.2010 tarihinde bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 01.10.2010 tarihli kararla tespit edilen tenkis bedelinin davalı tarafından davacıya ödemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verildiği kararın temyizi üzerine Dairece tenkisine karar verilen bedelin ödendiği gözetilerek ” karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği” belirterek kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararın temyiz edilmeden 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği, çekişme konusu 1/2 payın tenkis davası devam ederken davalı … tarafından 27.03.2013 tarihinde adına intikalinin yaptırıldığı, önceki 1/2 payı ile beraber tam malik olduktan sonra çekişme konusu taşınmazın tamamını 27.03.2013 tarihinde 450.000 TL bedelle davalı şirkete sattığı anlaşılmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki; davacı tarafça eldeki dava vasiyetnamenin tenfizi, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat istemli açılmış olup mahkemece vasiyetnamenin tenfizi isteği yönünden tefrik kararı verilmiş ise de tefrik kararı doğru olmamıştır.
Somut olaya gelince, dosya kapsamı itibariyle davalı …’nin tenkis bedelini aldığı dava konusu taşınmaz payının adına intikalini sağladıktan sonra davalı şirkete satması nedeniyle, taşınmazın tescil kaydının yolsuz hale geldiği, tanık beyanlarına göre de çekişme konusu taşınmazın mülkiyeti hususunda ihtilafın olduğu davalı şirket yetkililerine bildirilmiş, buna rağmen taşınmaz satın alınmış olduğundan davalı şirketin iyiniyetli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
Öte yandan; 4721 sayılı TMK’nun 28/1. maddesinde; “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.” düzenlemesi karşısında mahkemece ölü… adına tescil hükmü kurulması da doğru değildir.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verildikten sonra çekişme konusu 11 ada 22 parseldeki 1/2 pay yönünden davacı … adına tescil hükmü kurmak gerekirken ölü… adına tescil hükmü kurulması doğru olmamıştır.
Davalılar vekillerinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.