Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/1263 E. 2019/3491 K. 29.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1263
KARAR NO : 2019/3491
KARAR TARİHİ : 29.05.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın bir kısım davalılar yönünden reddine, bir kısım davalılar yöününden ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılardan …, … ve … vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş, davacı tarafından duruşmalı incelenmesi istenmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı; mirasbırakanı …’nin, eşi …’in …’den olan kızı …’ın annesi olarak nüfusa kayıtlı olduğunu, davalıların mirasbırakanı …’ın gerçekte annesinin … olmasına rağmen nüfus kayıtlarında annesi olarak …’nin göründüğünü, bu nedenle …’nin maliki olduğu …, …, ve … parsel sayılı taşınmazların mirasen … adına intikal ettiğini, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/313 Esas 1977/908 Karar sayılı ilamı ile davalıların mirasbırakanı …’ın … olan anne isminin … olarak düzeltilmesine karar verildiğini, …’ın …’nin mirasçısı olduğuna ilişkin … Sulh Hukuk Mahkemesinin 1977/339E.,1973/348K. sayılı veraset ilamının da iptaline karar verildiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile … (…/…)’ın payının mirasbırakan … mirasçıları olan …, …, …, … ve onların da çocukları ve davacı adına payları oranında tescile karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında … parsel sayılı taşınmaz yönünden davasından feragat etmiştir.
Davalılardan … ve … davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, … parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeni ile davanın reddine, davalı idare yönünden husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/112 E-2002/1748 K sayılı veraset ilamı ile; davalıların murisi …’ın da …’nin mirasçısı olarak yer aldığı … Sulh Hukuk Mahkemesinin 1977/339 E-1978/348 K sayılı veraset ilamının iptaline karar verildiği, davacının mirasbırakanı …’nin 1951 tarihine dul olarak ölümü ile geriye eldeki temyize konu dosyanın davacısı ile dava dışı mirasçılarının kaldığı, davalıların murisi olan …’ın aslında …’nin eşi …’in, gayriresmi eşi …’nin kızı olduğu, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/313 E-1977/908 K sayılı kararı ile …’ın … olan anne isminin … olarak düzeltilmesine karar verildiği, davacının çekişme konusu taşınmazların davalıların murisi olan …’a intikalinin geçersiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı ve mirasbırakan … mirasçıları adına tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 599. maddesi hükmü uyarınca; miras, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibarı ile hak sahibi olurlar. Türk Medeni Kanunun 640.maddesi hükmü gereğince birden çok mirasçının bulunması halinde, mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK’nın 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır.
Bu yasal düzenlemelere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların terekeye giren mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir.
Somut olayda; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, davacı tarafından tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tescile karar verilmesi istenildiği halde mirasbırakan …’nin tüm mirasçılarının davada yer almaları sağlanmayıp usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mirasbırakan …’nin bütün mirasçılarının davada yer almasının sağlanması, bu sağlanamıyorsa TMK’nun 640.maddesi uyarınca terekeye mümessil tayin ettirilerek mümessil huzuru ile davanın görülmesi ve … Kadastro Mahkemesinin 1994/11-72 sayılı ile 2001/5 Esas, 2003/1 Karar sayılı dava dosyalarının mahallinden getirtilip değerlendirildikten sonra işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken usulüne uygun biçimde taraf teşkili sağlanmaksızın, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de, imar gören çekişmeli… ve… parsel sayılı taşınmazların yeni parsel numaraları üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği halde, infazda tereddüt yaratacak biçimde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması da isabetsizdir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün değinilen yönden (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcnı temyiz edene geri verilmesine, 29.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.