Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2019/101 E. 2020/5126 K. 15.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/101
KARAR NO : 2020/5126
KARAR TARİHİ : 15.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL, TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 3911 ada 44 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4. katların devri konusunda davalı ile aralarında 17.07.2008 tarihli ön anlaşma yaptıklarını ancak davalının bedeli ödemediğinden devrin gerçekleşmediğini, davalının taşınmazın 3. ve 4. katlarına müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, birleştirilen davasında ise çekişme konusu taşınmaz ve üzerindeki yapı bedelinin kendisi tarafından karşılandığını, öte yandan tarafların ortak olduğu … İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’ndeki ortaklıklarını bitirmek konusunda anlaştıklarını ve aralarında yaptıkları protokol uyarınca taşınmazın % 50 hissesinin bedelsiz olarak kendisine devrinin kararlaştırıldığını ancak davalının protokol hükümlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazdaki bina ve arsa payının 1/2 oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile; 44 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazdaki yapının ikinci kat ve çatı katının mülkiyetinin davalı-davacı …’a ait olduğunun tespitine, tapu iptal ve tescil isteğinin reddi yönünde verilen karar Dairece; “… mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir…” gerekçesi ile bozulmuş, karar düzeltme istemi üzerine Dairece bozma kararında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığına değinilerek; “davalı …’ın harici satış bedeli olarak davacıya ödemede bulunup bulunmadığının saptanması, buna göre, el atmanın önlenmesi isteği yönünden hapis hakkı tanınması gerekip gerekmediğinin ve ecrimisil koşullarının oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturulması, hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususların da gözetilmemesi doğru değildir…” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı (birleştirilen davada davalı) Kemal vekili ile duruşma istekli olarak davalı (birleştirilen davada davacı) Yaşar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Duruşma isteğinin gider avansı yokluğundan reddine karar verildi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacı (birleştirilen davada davalı) Kemali le davalı (birleştirilen davada davacı) Yaşar’ın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 107.50 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacı- birleştirilen davada davalıdan, 2.705.10 TL. bakiye onama harcının da davalı -birleştirilen davada davacıdan alınmasına, 15/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.