Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/944 E. 2020/2954 K. 22.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/944
KARAR NO : 2020/2954
KARAR TARİHİ : 22.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanı …’ın bedelini ödeyerek aldığı … ve … parsel sayılı taşınmazlardan … sayılı parseli davalı adına tescil ettirdiğini, … sayılı parseli ise adına tescil ettirdikten sonra mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 07/12/1984 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiğini, asıl amacın bağış olduğunu, anılan taşınmazların tevhid edilerek dava konusu … parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğünü, gerek satış işleminin gerekse de davalıya yapılan gizli bağışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu … parsel sayılı taşınmazın 3/20 payının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde tazminat istemiştir.
Davalı, davanın hak düşürücü süreye uğradığını, kök … ve .. parsel sayılı taşınmazları kendi birikimi ile satın aldığını, … sayılı parselin geçici olarak mirasbırakan adına tescil edildiğini ve üç ay sonra gerçek sahibine döndürüldüğünü, iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu … parsel sayılı taşınmazın geldileri olan … sayılı parseli davalı …’ın ve … sayılı parseli ise mirasbırakan …’ın 12/09/1984 tarih ve 2707 yevmiye numaralı satış işlemi ile üçüncü kişilerden temlik aldıkları, mirasbırakanın maliki olduğu … sayılı parseli 07/12/1984 tarihinde davalıya satış yoluyla devrettiği, 08/01/1985 tarihinde yapılan tevhit işlemi ile … ve … sayılı parsellerin birleştirilek … sayılı parsel olarak davalı adına tescil edildiği gözetildiğinde; kök … sayılı parselden gelen pay yönünden 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanmasının mümkün olmadığı ve tenkis isteğinin de bulunmadığı gözetildiğinde anılan pay yönünden davanın reddedilmiş olmasında ve kök … sayılı parsel yönünden yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak anılan pay yönünden davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili ile davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.Davalı vekilinin diğer itirazına gelince;Mahkemece, kök … sayılı parselden gelen pay yönünden davanın reddine, kök … sayılı parselden gelen pay yönünden davanın kabulüne karar verildiğine göre, davanın kısmen kabul kısmen red ile sonuçlandığı açıktır.Ne var ki, yargılama giderlerinin sadece davalı üzerinde bırakılması doğru olmadığı gibi, reddedilen miktar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de hatalıdır. Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nun 326/2. maddesi uyarınca davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği gözetilerek tarafların haklılık oranlarına göre yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve reddedilen miktar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.017.01 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.