Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/5482 E. 2019/1370 K. 27.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5482
KARAR NO : 2019/1370
KARAR TARİHİ : 27.02.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine vekili, geldisi 318 ada 59 parsel olan 2355 ada 4 parsel sayılı taşınmazın … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/572 esas 1996/193 karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile Hazine adına tescil edilmesi gerekirken tapu işlemi yapılmadan dava dışı … Belediyesi tarafından davalılara satıldığını, dava konusu taşınmazın kadim mera olan yerlerden olup özel mülkiyete konu olamayacağını, mahkeme kararı ile de taşınmazın kadim mera olduğunun kesinleştiğini, mera vasfını yitiren taşınmazların Hazine adına tescili gerekip mahkeme kararının da bu yönde olduğunu, tapu kaydına bu hususta şerh konulduğunu ancak her nasılsa taşınmazın davalılara satışının yapıldığını, davalılar adına yolsuz tescil oluştuğunu, 2003 yılı başında taşınmazın ve çevresinin yapılaşma şartını taşımadığını ileri sürerek dava konusu 2355 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini, mevcut şerhin karar kesinleşinceye kadar muhafazasını istemiş; davacı vekili 15/03/2013 tarihli dilekçesi ile kayıt maliki … ve ….nin davaya dahil edilmesini isteyerek tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına yönelik birleştirilen davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, dava konusu taşınmazda pay sahibi olup İmar Kanunu 18. madde uygulaması ile taşınmazın ortaklandırıldığını, kendisine ait yerin, davalı … ve dava dışı … Belediyesi ne ait yerlerle birleştirilmesi neticesinde oluşan dava konusu taşınmazda … Belediyesinin payını başka bir kişiye sattığını, davacı Hazine ile ilgisi bulunmayan payını dahili davalı …. Ltd. Şti.ne kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca verdiğini, dahili davalılar … ve … İnş. Gıda Ltd. Şti. vekili, Mera Kanunu Geçici 3. maddesine göre, mera iken imar uygulaması ile belediye adına tescil edilip belediyelerce vatandaşlara satılan taşınmazların mülkiyetinin artık Hazineye geçmesi imkanının ortadan kaldırıldığını, belediye aleyhine dava açma hakkı bulunmayan Hazinenin taşınmazı belediyeden satın alanlar aleyhine de dava açamayacağını, kaldı ki taşınmazın 01/01/2003 tarihinden önce kesinleşmiş imar planı içerisinde olup 03/05/2005 tarihi itibariyle belediye mücavir alanı içerisinde kaldığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı …, davaya cevap vermemiş ve herhangi bir savunma getirmemiştir.
Birleştirilen davada davacı …, dava konusu 2355 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki payını dava dışı … Belediyesinden satın aldığı 16/09/1999 tarihinde taşınmaz üzerinde herhangi bir şerh bulunmadığını ancak yasal dayanak olmaksızın satış tarihinden 5 yıl sonra taşınmaz üzerine şerh konulduğunu, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/572 esas sayılı dosyasında taraf olmayıp iyiniyetli olduğunu, Mera Kanunu Geçici 3. maddesiyle Hazinenin artık hak sahibi olmaktan çıkarıldığını, herhangi bir mahkeme kararı ya da yasal bir düzenleme bulunmaksızın taşınmaz üzerine şerh konulamayacağını ileri sürerek dava konusu 2355 ada 4 parsel sayılı taşınmazda “ İşbu taşınmazın ilk geldisinde … belediye hissesi olup … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/572 esas 1996/193 karar sayılı ilamı ile Hazine lehine tapu iptali yönünde karar vardır” şerhinin terkinini istemiş; davanın seyri sırasında taşınmazda bir kısım pay satın aldığı gerekçesiyle … ve …Ltd. Şti.nin davaya davacı sıfatıyla dahil edilmesini istemiştir.
Mahkemece; tapu kaydında arsa vasfında görünen dava konusu taşınmazın mera vasfını yitirdiği, kesinleşmiş imar planı içerisinde kaldığı ve belediye mücair alanı içinde bulunduğu, taşınmazın yerleşim yeri olarak kullanılması nedeniyle Hazine lehine tescil kararı verilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, taşınmaz üzerindeki şerhin devamında hukuki yarar bulunmadığı ve bu şerhin tapu kaydı yönünden bir etkisinin kalmadığı gerekçesiyle birleştirilen davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki şerhin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş; olmakla, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazinenin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 27.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.