Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/5413 E. 2019/4893 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5413
KARAR NO : 2019/4893
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan babası …’nun 208 ve 130 parsel sayılı taşınmazlarını dava dışı oğlu … …’nun damadı olan davalı …’e devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, taşınmazları dava dışı …’in tasarruf ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ise ölmüştür.
Davalı, 18.07.1988 tarihli vasiyetname ile mirasbırakanın taşınmazlarını mirasçıları arasında paylaştırdığını, kayınpederi olan dava dışı mirasçı …’e isabet eden taşınmazların onun talebi ve onayıyla adına tescil edildiğini, muvazaa iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece ” … Hal böyle olunca, davacı …’in yargılama sırasında 20.02.2012 tarihinde ölmüş olması nedeniyle …’nın mirasçıları arasında elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava mirasçıların tamamı tarafından takip edilmediğinden, miras ortaklığına TMK’nin 640. m. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulmasına rağmen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bu kez Dairece ” … Somut olayda, dava … tarafından açılmış, onun ölümü üzerine terekesine temsilci atanmıştır. Bu durumda tapunun iptal edilerek …’nın veraset ilamı uyarınca tüm mirasçılar adına payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken bozma öncesi duruşmada davayı takip etmediğini beyan eden mirasçı … adına tescil kararı verilmemiş olması doğru değildir. Öte yandan, bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, davacı …’nın miras payının 1/2 olduğu gözetilerek bunun üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.’’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca, davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki; davacıların miras payı oranında davacılar adına tescil kararı verilip, kalan payın davalı üzerinde bırakılması gerekirken davalı adına da yeniden tescile karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, 09.04.2013 tarihli ilk hükümde davacı lehine 5.943,70 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olup, bu miktar davalı tarafından temyiz edilmemiş olmakla davacı taraf yararına kazanılmış hak oluşmuştur. Artık bu miktardan daha azına hükmedilemeyecektir. Ne var ki; daha azına olacak şekilde 3.105,65 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, değinilen hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün birinci bendinin sonunda yer alan ” 24/48 payın davalı … adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE” cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine ”24/48 payın davalı … üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına, hükmün ikinci bendinin sonunda yer alan ”24/48 payın davalı … adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE” cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine ” 24/48 payın davalı … üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına, hükmün yedinci bendindeki ” 3.105,65 TL” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına yerine ” 5.943,00 TL ” ibaresinin yazılmasına, davacının temyiz itirazlarının kabulü, ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.