Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/5211 E. 2020/5209 K. 19.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5211
KARAR NO : 2020/5209
KARAR TARİHİ : 19.10.2020

MAHKEMESİ: … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirabırakanlarından kalan dava konusu 101 ada 77 parsel, 106 ada 15 parsel, 113 ada 15 parsel, 122 ada 16 ve 17 parsel, 125 ada 5 parsel, 126 ada 13 ve 44 parsel, 137 ada 37 parsel sayılı taşınmazların intikali, satışı ve benzeri işlerin yapılabilmesi için kardeşi olan davalı …’yi … 2. Noterliği’nin 03.11.1998 tarih ve 54730 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, ancak davalı vekil …nin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazların adına devrini sağladığını, payların satışı konusunda herhangi bir talimatı olmadığı gibi, satış bedelinin de kendisine ödenmediğini, taşınmazların devredildiğini öğrendikten sonra davalıyı azlettini ileri sürerek, bahse konusu paylara ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacı kardeşi ile birlikte dava dışı diğer kardeşleri … ve … ile aile şirketleri bulunduğunu, bu şirketteki işlerin yürütülmesi amacı ile birbirlerine vekalet verdiklerini, şirket adına alınan tüm taşınmazların kardeşler adına tescil edildiğini, söz konusu bu taşınmazların şirkete satışı yapılarak aralarında eşit olarak paylaştırılması hususunda anlaşarak ortaklığın sonlandırılması ve tasfiye kararı aldıklarını, kendisinin adına kayıtlı taşınmazı satarak şirkete devrettiğini, ancak davacı ve diğer kardeşlerinin adlarına kayıtlı taşınmazları satmadığını, bu nedenle davacının muvafakatı alınarak dava konusu temlikin gerçekleştiğini, şehir dışında bulunduklarından işlemlerin vekiller aracılığıyla yapılmak zorunda kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının vekalet görevini kötüye kullandığı, davacıyı zararlandırma kastıyla hareket ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1937 doğumlu mirasbırakan …’ın 18.09.1979 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak davacı oğlu …ve davalı oğlu …ile dava dışı çocukları … ve …’in kaldıkları, davacının … 2. Noterliği’nin 03.11.1998 tarih ve 54730 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile kardeşi olan davalı …’yi intikal işlemlerini yapması, taşınmaz satışı ve tevkil yetkilerini de içerir şekilde vekil tayin ettiği, davalı vekil …’nin ise anılan vekaletnameye dayanarak … Noterliği’nin 08.07.2014 tarih ve 1340 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile dava dışı …’ı alt vekil tayin ettiği, yine davalı …’nin kendi adına; … Noterliği’nin 17.06.2014 tarih ve 1150 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile dava dışı …’ü taşınmaz satışı yetkisi de içerir şekilde vekil tayin ettiği,101 ada 77 parsel, 106 ada 15 parsel, 113 ada 15 parsel, 122 ada 16 ve 17 parsel, 125 ada 5 parsel, 126 ada 13 ve 44 parsel, 137 ada 37 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davalı ile birlikte diğer kardeşler adına elbirliği şeklinde kayıtlı iken; çekişme konusu olan davacının taşınmazlardaki paylarının tamamının 09.07.2014 tarihinde satış suretiyle davalıya devredildiği, davacı adına alt vekil …’ın, davalı adına ise vekili olarak …’ün temliki gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.Somut olayda; vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle temlikin gerçekleştirildiği kabul edilerek yazılı şekilde davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının işin esasına yönelik yerinde bulunmayan diğer temyiz itirazlarının Reddine;Ne var ki; mahkemece taşınmazlardaki elbirliği malikleri olan taraflar arasında devredilen paylar belirlenerek davacının payı oranında iptal-tescile karar verilmesi gerekirken, infazı kabil olmayacak şekilde m2 değerlerinin hüküm altına alınması doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca …Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren …Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.