Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/5092 E. 2019/267 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5092
KARAR NO : 2019/267
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.10.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat … geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalılar … vd. vekili Avukat, davalı … gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi …’in tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları …’in, 72 ada 18 ile 1031 ada 12 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu …’ı vekil tayin ederek davalı …’ye, 1031 ada 2 , 2411 ada 7 parsel sayılı taşınmazları ile 434 ada 8 sayılı parseldeki 1 nolu bağımsız bölümdeki ½ payını bizzat davalı …’a satış suretiyle devrettiğini, bilahare davalı …’nin 12 sayılı parseli davalı …’e aktardığını, anılan devirlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca dava konusu 1 nolu bağımsız bölümdeki davacı …’e ait ½ payın ise vekili davalı … tarafından vekalet görevi kötüye kullanılarak davalı …’a temlik edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın zamanaşımı süresiden sonra açıldığını, mirasbırakanın maddi sıkıntı için olduğu için dava konusu devirleri yaptığını, vekaletlerin vekil edenlerin iradesine uygun kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa ve vekelet görevinin kötüye kullanılması iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1928 doğumlu mirasbırakan İsmail’in 02.01.2013 tarihinde öldüğü ve geriye davacı eşi … ile davacıdan olma davacı kızı … ile mirasbırakanın ilk eşinden olan çocukları davalılar …, … ile dava dışı …, … ve …’in kaldıkları, davacı …’in taşınmazlarının satışı konusunda 01.06.2009 tarihinde davalı …’i, mirasbırakan İsmail’in ise 30.10.2006 tarihinde davalı …’ı vekil tayin ettikleri, mirasbırakan İsmail’e ait 72 ada 18, 1031 ada 12 parsel sayılı taşınmazların vekili davalı … tarafından 31.10.2006 tarihinde davalı …’ye satış suretiyle devredildiği, adı geçenin 1031 ada 12 sayılı parseli 06.05.2010 tarihinde diğer davalı …’e aktardığı, mirasbırakanın çekişme konusu 2411 ada 7 ve 1031 ada 2 parsel sayılı taşınmazları 22.03.2010 tarihinde davalı …’a temlik ettiği, 434 ada 8 sayılı parseldeki dava konusu 1 nolu bağımsız bölümde davacı ve mirasbırakan 1/2’şer oranda paydaş iken mirasbırakanın payını bizzat, davacının ise vekili davalı … eliyle 23.02.2010 tarihinde, aynı resmi senet ile, davalı …’a satış suretiyle devrettikleri, davacıların mirasbırakan İsmail’in devrettiği dava konusu taşınmazlar bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayanarak, davacı …’in ayrıca vekili Ahmet eliyle devredilen 1 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 payı için vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, davacı …’in, dava konusu 1 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 payı bakımından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ve ayrıca davacıların, mirasbırakan İsmail’in dava konusu 2411 ada 7 , 1031 ada 2 ve 12, 72 ada 18 parsel sayılı taşınmazlar ile 1 nolu bağımsız bölümdeki ½ payını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiği iddiasını kanıtlamadıkları gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.
Davalılar vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazına gelince;
Bilindiği üzere konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekâlet ücreti nisbi tarifeye göre hesaplanır. Muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeninde ise taşınmazda davacının payına isabet eden değer olacağı açıktır.
Öte yandan, davacılar … ve … muris muvazaasına konu ettikleri 2411 ada 7, 1031 ada 2 ve 12, 72 ada 18 parsel ve 1 nolu bağımsız bölümün ½ payının toplam değerleri üzerinden miras paylarına isabet eden değer gözetilerek belirlenecek vekalet ücretinden birlikte sorumlu olacaklarında ve davacı …’in ayrıca vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığı 1 nolu bağımsız bölümdeki ½ payı bakımından hükmedilecek vekalet ücretinden münferiden sorumlu olacağında kuşku yoktur.
Somut olayda, bu hususlar dikkate alınmadan davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 2. bendin hüküm yerinden çıkarılarak yerine “Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibari ile yürürlülükte bulunan AAÜT uyarınca 19.792,7 TL vekalet ücretinin (15.056,84 TL’sinin davacılardan, 4.735,86 TL’sinin davacı …’den olmak üzere) davalılara ödenmesine” cümlesinin yazılmasına, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.