Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/4924 E. 2020/6138 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4924
KARAR NO : 2020/6138
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Davacı, … muris …’in, mirasbırakan annesi…’tan mal kaçırmak amacıyla maliki olduğu 430 ada 2, 431 ada 2, 504 ada 1 ve 2 ile 522 ada 6 ve 9 sayılı parselleri davalı oğlu …’e, 430 ada 3, 431 ada 4, 504 ada 1 ve 522 ada 8 sayılı parselleri davalı oğlu …’e, 430 ada 4, 504 ada 1 ve 522 ada 2 sayılı parselleri davalı oğlu …’e, 522 ada 2 sayılı parseli de davalı …’e satış yoluyla devrettiğini, gerçek amacın bağış olduğunu, temlikin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini istemiştir.
Davalılar, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, tenkis istemi yönünden de sürelerin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muris…’un dava dışı mirasçısı olduğu ve davacının payı oranında iptal ve tescil davası açamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin karar, Dairece; ” Somut olayda, muris …’in mirasçısı olan torunu …’un miras payı oranında iptal ve tescil davası açtığı, ne var ki, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen mirasçılardan herhangi biri/birilerinin haksız fiil niteliğindeki muris muvazaasına dayanarak dava açabileceği gözetilmeksizin…’un dava dışı mirasçısı olduğundan bahisle davanın usulden reddedilmiş olması hatalıdır. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular gözetilmek suretiyle işin esasına girilmesi, taraf delillerinin eksiksiz toplanıp soruşturmanın tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. ” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, öncesinde tapu kaydı bulunmayan dava konusu taşınmazların kadastro tespiti suretiyle davalılar adına tespit ve tescil edildiği, 01.04.1974 tarihli ½ sayılı İBK’nın uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinin, hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle de tenkis isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakan …’in 743 sayılı ( mülga ) Medeni Kanunun yürürlüğü sırasında 20.02.1972 tarihinde ölümü ile terekesinin açıldığı, 4722 sayılı Yasanın 17. maddesinde; ” Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.” düzenlemesinin bulunduğu ve olayda uygulama yeri bulan 743 sayılı Yasanın 513. maddesinde tenkis davası açmak için zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, davalı tarafın süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunduğu ve tenkis istemi yönünden zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 18.50 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.