Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/4679 E. 2020/3214 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4679
KARAR NO : 2020/3214
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Davacı, mirasbırakan …’in kayden malik bulunduğu 434 parsel sayılı taşınmazını oğulları … ve Veli …’e satış suretiyle devrettiğini, Veli’nin ölümünden sonra taşınmazın 1/2 payının miras taksim sözleşmesi ile davalı …’ya intikal ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
Davalılar, aynı mahkemenin 1984/368 Esas – 1985/227 Karar sayılı davasının eldeki dava için kesin hüküm teşkil ettiğini, temlikin gerçek satış işlemi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “… Somut olaya gelince; davacı ve dava dışı Muazzez Usta aynı hukuksal nedene dayalı olarak 468 ve 469 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı … ve Veli … aleyhine açtıkları tapu iptal ve tescil davasında verilen red kararı kesinleşmiş ve mahkemece, bu dava dosyasında verilen karar kesin hüküm kabul edilmekle dava red edilmiş ise de davanın taraflarının aynı olmadığı, aynı akitle gerçekleşse de eldeki davada dava konusu edilen 434 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptalinin istenmediği, dolayısıyla dava sebebi aynı olsa da dava konusunun farklı olduğu açıktır. O halde, yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda, eldeki davanın tarafları farklı olduğundan … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/368 E., 1985/227 K. sayılı kararının bu dava için kesin hüküm oluşturamayacağı kuşkusuzdur. Aksi yöndeki mahkeme kabulünün doğru olduğu söylenemez. Öte yandan; anılan dosyada hakkında ret kararı verilen taşınmazlar farklı olduğundan eldeki dava bakımından konu itibariyle de kesin hüküm teşkil etmez ise de, bu dava için güçlü delil oluşturacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; işin esasının incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde somut olaya uygun düşmeyen gerekçe ile reddine hükmedilmesi doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği olup; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine.
Davalılar vekilinin vekalet ücretine hasren temyiz itirazına gelince;
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin, çekişme konusu taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçıların paylarına isabet eden toplam değer olduğu kuşkusuzdur.
Somut olayda; dava, 2.000,00 TL üzerinden açılmış, keşifte yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda dava konusu taşınmazın tamamının dava tarihindeki değeri 708.750,00 TL olarak belirlenmiş ve bu değer üzerinden harç ikmal edilmiş ise de, davacının miras payına (4/16) isabet eden değerin 177.187,50 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının payına karşılık gelen 177.187,50 TL üzerinden davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 3. bendinde yer alan “1.980,00 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine “ 16.581,25 TL”ibaresinin yazılmasına, davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 18.50 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, 29/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.