Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/4249 E. 2020/6223 K. 24.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4249
KARAR NO : 2020/6223
KARAR TARİHİ : 24.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Davacı, mirasbırakan babası …’ün 24 parsel sayılı taşınmazını damadı olan davalı …’e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, satış tarihinde mirasbırakanın 80 yaşında olup, fiil ehliyetini haiz olmadığı gibi, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, satış tarihinde mirasbırakanın akli melekelerinin yerinde olduğunu, mirasbırakanın sağlığında mallarını mirasçıları arasında paylaştırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “… davaya katılmayan ortaklar …, …, Bedriye ve…’in olurlarının alınması yada miras şirketine Türk Medeni Kanununun 701-703. maddeleri uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi için davacıya süre verilmesi taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “Hâl böyle olunca, yargılama sırasında öldüğü belirtilen … … haricinde kalan ve davacının 18.4.2014 havale tarihli dilekçesinde isim ve adresleri bildirilen mirasçılar …, … ve …’ya tebligat çıkartılması, adı geçenlerin duruşmaya iştirak etmeleri halinde açılan davaya muvafakat edip etmediklerinin açıkça belirlenip zapta geçirilmesi, aksi takdirde miras şirketine temsilci atanması için davacıya usûlüne uygun süre verilmesi daha sonra işin esasına girilerek, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, tereke temsilcisi tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.11.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden tereke temsilcisi gelmedi. Temyiz edilen asil davacı … ve davalılar … vd. vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı … ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. … temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 2.540.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına ve aşağıda yazılı 18.50 TL bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 24/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.