Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/4246 E. 2020/3225 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4246
KARAR NO : 2020/3225
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 118 ada 2 ve 13 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akti ile oğlu olan davalı …’a temlik ettiğini, …’un yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle taşınmazların elinden alınacağını öğrenmesi üzerine buna mani olmak için muvazaalı olarak yeğeni (kardeşi …’nin çocuğu) olan diğer davalı …’e satış aktiyle temlik ettiğini, dava dilekçesinin ekinde sunulan belge ile de davalı …’un bu hususları ikrar ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı …, davacının sunduğu belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak akitten doğan yükümlülüklerini yerine getirdiği hâlde davacı annesinin, eşi ile tartışmaları neticesinde müşterek haneyi terk ettiğini, Adapazarı’ndan ev alması nedeniyle paraya ihtiyaç duyması üzerine önce 13 parsel sayılı taşınmazı 40.000,00 TL, bilahare 2 parsel sayılı taşınmazı 40.000,00 TL bedel ile davalı yeğenine sattığını, 2 parselin satış bedelinin 25.000,00 TL sinin banka kanalı ile ödendiğini; diğer davalı …, satışların gerçek olduğunu, satış bedelinin kayınpederi olan …’ın Ziraat Bankası … şubesindeki hesabından 22.05.2013 tarihinde 40.000,00 TL, 14.06.2013 tarihinde 10.000,00 TL çekmek suretiyle ödendiğini, ayrıca babası olan …’nin Ziraat Bankası …Şubesindeki hesabından “tarla bedeli” açıklaması ile davalı …’a 05.07.2013 tarihinde 25.000,00 TL para gönderildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, “…Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle bakım borçlusu davalı …’un bakım borcu altında olduğu davacıya karşı akit gereğince üstlendiği yükümlülüğü yerine getirmediği ve çekişme konusu taşınmazı davalı …’dan satın alan diger davalı …’in ise durumu bilen ve bilmesi gereken konumda olduğu ve 4721 sayılı TMK’nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı saptanarak ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığına göre; davalı … vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Davacı vekilinin temyiz itirazına gelince; Her ne kadar, davacı dava dilekçesinde 13 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş ise de, keşif sonucu bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda taşınmazın değeri 396.146,73 TL olarak belirlendiğine ve yargılama sırasında davacının temlik ettiği 7/28 paya isabet eden değer üzerinden harç ikmali sağlandığına, dolayısıyla davacının 13 parsel sayılı taşınmaz için talebini temlik ettiği paya hasrettiğine göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir. Hâl böyle olunca, mahkemece davanın kabulüne yönünde hüküm kurulması gerekirken davanın kısmen kabulüne yönünde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacı ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinden davalıların sorumlu olması gerekirken taraflara yükletilmesine karar verilmiş olması ve davalı … lehine avukatlık ücreti takdir edilmesi de isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı …’in yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.158.69. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.