Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/4217 E. 2020/3204 K. 29.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4217
KARAR NO : 2020/3204
KARAR TARİHİ : 29.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu ve bu kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik gereğince Mahalli İskan Komisyonu tarafından davalıya bina yapma şartlı olarak çekişme konusu 8 parsel sayılı taşınmazın tahsis edildiğini, davalının verilen süre içinde taşınmaz üzerine bina inşa etmediğini, taşınmazın boş olarak durduğunu ileri sürerek, 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Davalı, maddi imkansızlıklar nedeniyle başladığı inşaatı tamamlayamadığını, taşınmazı amacı dışında kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “… mülga 2510 sayılı İmar İskan Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 18. maddesi uyarınca da benzer bir düzenleme vardır: ‘Hak sahiplerine verilen taşınmazların takyit süresi içinde amacında kullanılıp kullanılmadığı müdürlükçe takip edilir. Kanunun 21 inci maddesine aykırı kullanıldığı veya geçerli özrü ve idarenin izni olmaksızın iskân mahallinin terk edildiği tespit olunduğunda Mahalli İskân Komisyonunca bu kişilerin hak sahiplilikleri iptal edilir ve bu taşınmazların, iskân amaçlarında kullanılmak üzere tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili mahkemeden istenir.’ Ne var ki; davalıya yapılan arsa tahsisi kararının kaldırılmasına ilişkin idari makamlarca alınmış bir kararın olup olmadığı, karar var ise idari yargıda iptal davası açılıp açılmadığı mahkemece saptanmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazın tahsis tarihinden itibaren davalı tarafından kullanıldığı ve tahsis kararının kaldırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı kanun ile 5543 sayılı İskan kanununa eklenen Geçici 7. maddenin 3. fıkrasının “Mülga 2510 sayılı Kanunu göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder” hükmü uyarınca, davanın reddine ilişkin verilen karar bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.