Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/3894 E. 2020/2843 K. 18.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3894
KARAR NO : 2020/2843
KARAR TARİHİ : 18.06.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, ortak mirasbırakanları …’nın, eşinden intikal eden 669, 62, 356 ve 679 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/4 payını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla kardeşleri olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satış bedelinin çok düşük gösterildiğini, mirasbırakanın mal satmayı gerektirecek bir ihtiyacı olmadığı gibi terekesinden de satış bedelinin çıkmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adlarına tescilini istemişler, davacı … hükümden sonra ölmüştür.Davalı, babadan kalan taşınmazların bütün hisselerini dava dışı kardeşi … ile birlikte bedellerini ödeyerek temlik aldıklarını, bu taşınmazlardan bazılarını istekleri üzerine davacı … ile diğer kardeşlerine devrettiklerini, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu 62 parsel sayılı taşınmaz tapuda davalı adına kayıtlı olmadığından bu parsele ilişkin davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 669 parsel sayılı taşınmaz yönünden iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden ise, davalının aile mallarını korumak ve taşınmazları bir arada toplamak amacıyla taşınmazları temlik aldığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “…her ne kadar mahkemece dava kısmen kabul edilmişse de hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. T.M.K.’nın 6. ve H.M.K.’nın 190. maddeleri uyarınca herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Davada, iddia ve savunma doğrultusunda taraflar tanık deliline dayanarak isimlerini bildirmelerine rağmen, mahkemece tanıklar dinlenmeden ve tüm deliller değerlendirilmeden, kök mirasbırakan Ali’nin terekesine ait protokoller esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Hâl böyle olunca, tarafların dinlenmeyen tanıklarının yukarıdaki ilkeler uyarınca dinlenmesi, dosya içerisinde yer alan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kısmen kabul edilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak, bilindiği üzere, HMK 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, çekişme konusu 356 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakandan davalıya temliken geçen 7/112, 679 parsel sayılı taşınmazda da 7/28 pay yönünden davacıların miras payı oranında iptal-tescile karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 2. bent olarak; “… İlçesi … Köyü … Mevkiinde bulunan 669 parsel sayılı taşınmazın, … İlçesi …Köyü … Mevkiinde bulunan 356 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 7/112 (mirasbırakandan davalıya temlik edilen) payın, … İlçesi … Köyü … Mevkiinde bulunan 679 parsel sayılı taşınmazdaki 7/28 (mirasbırakandan davalıya temlik edilen) payın davacıların mirasbırakanı …’nın … 3. Noterliğinin 12.11.2013 tarihli 9613 yevmiyeli mirasçılık belgesindeki miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline,” ibaresinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.